Anadolu Üniversitesinden dünyadaki Filistin eylemlerine destek
Anadolu Üniversitesi öğrencileri, İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırılarına tepki göstermek, Avrupa ve Amerika'daki çeşitli üniversitelerde Filistin için yapılan protestolara destek vermek amacıyla dayanışma eylemi düzenledi. Anadolu Üniversitesi Rektörlüğü önünde gerçekleştirilen dayanışma eylemine Anadolu Üniversitesinden çok sayıda öğrenci, akademisyen ve idari personel katıldı. Dayanışma eyleminde Anadolu Üniversitesi öğrencileri adına basın açıklaması yapan Zaim Ali Karalar açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
“1948 yılından beri bölgesel barışın önündeki en büyük engellerden biri haline gelen İsrail’in 7 Ekim’de Gazze’yi hedef alarak başlattığı saldırıları daha sonra tüm Filistin topraklarına yönelik olarak genişlettiğine ve gerçekleştirdiği hava saldırılarıyla çok sayıda masum sivilin hayatını kaybetmesine neden olduğuna büyük bir üzüntüyle şahitlik etmekteyiz. İsrail ABD başta olmak üzere müttefiklerinden aldığı destek ile hiçbir ayrım gözetmeksizin çocuk, kadın ve yaşlıları katletmekte ve dünyanın gözü önünde tarihin en kanlı ve kirli savaşlarından birini yürütmektedir. İşgalciler uluslararası hukuku ayaklar altına alarak sivil yerleşim alanlarını, ibadethaneleri, hastaneleri, okulları, üniversiteleri yerle bir etmekte Birleşmiş Milletlere bağlı insani yardım ekiplerini dahi hedef alacak kadar acımasız saldırılar gerçekleştirmektedir. İsrail’in Gazze’de yaşayan yaklaşık iki buçuk milyon insanı anavatanlarından zorla göç ettirmeye dönük girişimlerini de bir insanlık suçu olarak kayda geçirilmesi gerektiğini düşünmekteyiz. Buradan bir kez daha İsrail’i Filistin halkını topyekûn cezalandırmayı amaçlayan barbarca uygulamalarına derhal son vermeye çağırıyoruz.
İslam dünyasının manevi hassasiyetlerini gözetmeden Kudüs’ün ve içinde Mescidi Aksa’nın da yer aldığı Harem-i Şerif’in statüsünü, mahremiyetini sürekli ihlal eden İsrail’in bu tutumunu da hiçbir zaman kabul etmeyeceğimizi yüksek bir sesle ifade etmek istiyoruz. Bugün dünyamız şanlı Filistin direncini destekleyenler ve siyonist katilleri destekleyenlerden oluşuyor. Zulmün olduğu yerde tarafsız kalmak zalimden yana olmak anlamına gelir. Dünyanın birçok coğrafyasında insanlar kitlesel ve bireysel yönleriyle 7 Ekim’den bugüne İsrail’in barbarca eylemlerine karşı Filistin halkının yanında olduklarını açıkça ortaya koydular. Özellikle Siyonizm’in en sadık destekçileri ve katliamın suç ortağı konumunda olan Avrupa ve Amerika’da gerçekleştirilen her eylem ayrı önem ve anlama sahip. Bugünlerde katliam şebekesi emperyalist ABD Filistin destekçisi öğrenci ve akademisyenlerin destekleri ile sarsılıyor. Washington Kolombiya Üniversitesinde başlayan Gazze eylemleri bugün ABD genelinde yirmiden fazla üniversiteye yayılmış durumda. Kampüslerinde Gazze’ye destek kampları kuran öğrenciler emperyalist yöneticilere karşı vicdanın sesini haykırıyor. Vicdan hareketi ABD üniversitelerinde dalga dalga yayılıyor. Gazze’de katliamın son bulmasını isteyen öğrenciler üniversitelerinden de İsrail’le olan tüm bağlarının kesilmesini talep ediyor. Üniversitelerden gelen ses bir kez daha insanlığa olan umudumuzun artmasına vesile olmuştur.
Siyonizm’in maşası üniversite yönetimleri ve ABD polisi ise öğrencilere tutuklamalar ve okuldan uzaklaştırma cezaları ile karşılık vermektedir. Bu cezalar tüm insanlığa Batı dünyasının insan hakları konusundaki söylemlerinde yer alan ikiyüzlü tavrı açıkça göstermiştir. Bu ikiyüzlü tavra karşı farklı din, inanç, dil, milliyet ve etnik kökenden insanın Filistin paydaşlığında buluşması ise tüm dünya ve insanlığa karşı umudu yeniden canlandırmıştır. Bu vesile ile her türlü bedeli ödemeyi göze alarak masum Filistin halkının yanında yer alan onurlu öğrenci ve akademisyenlere Anadolu Üniversitesinden selam gönderiyoruz. Kolombiya, Harvard, Kaliforniya, Berkeley ve Yale Üniversitesi başta olmak üzere bu acımasız işgale karşı barışı savunan tüm öğrenci ve akademisyenlerin yanındayız. Bizimde yüreğimiz, dualarımız onlar gibi mazlum Filistin halkı ile. Bu eylemlerin tüm dünyaya ilham olmasını ve kampüslerin nehirden denize özgür Filistin’in rengine boyanmasını istiyoruz. Bölgede kalıcı bir barışın tesis edilmesi için uluslararası toplumu göreve çağırıyor ve 1967 sınırlarını esas alan ve başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız Filistin devletinin tanınması çağrısında bulunuyoruz.
Dünyada zulüm gören tek coğrafya maalesef sadece Filistin değildir. Pek çok uluslararası çatışma yahut iç çatışma bölgesinde veyahut zalim idarenin elinde masum insanlar acı çekmekte bunlardan biriside Doğu Türkistan’dır. 1949 yılında gerçekleşen Çin işgalinin ardından yıkılan ikinci Doğu Türkistan Cumhuriyeti’nin topraklarındaki soydaşlarımız asimilasyon politikaları ile cebren Çinlileştirilmeye çalışılmaktadır. Sadece bölge insanına değil tarihine, kültürüne ve inancına düşman olan Çin idaresi altında bölgedeki bin yılı aşkın Türk-İslam medeniyetine ait eserleri yok edilerek kültür soykırımı gerçekleştirilmektedir. En kısa zamanda Doğu Türkistan’daki zulmün sona ermesini ve bölgedeki Uygur kardeşlerimizin huzur ve barışa ulaşmasını temenni ediyoruz. Bu vesile ile Doğu Türkistan için atan tüm vicdan sahiplerine de Anadolu Üniversitesinden selam gönderiyoruz.”
Basın açıklamasının ardından öğrenciler kampüs içerisinde sessiz yürüyüş ve oturma eylemi gerçekleştirdi. Konuşmaların ardından Gazze'de hayatını kaybedenler için dua edilerek, cuma gününe dek sürecek Filistin’e destek nöbeti başlatıldı.
Gönderen: journal