Erhan Erden SEyitgazi Belediye Başkan Adayı


Türkiye, çok yaşlı ülkeler kategorisine girdi!

Türkiye, çok yaşlı ülkeler kategorisine girdi!
Türkiye, çok yaşlı ülkeler kategorisine girdi!
18 Ağustos 2024 Pazar Okuma 17.460

Günümüz 65 yaş insanı daha sağlıklı ve üretken!

Nüfus projeksiyonları, Türkiye'nin genç nüfusunun toplam nüfus içerisindeki oranının, 2050 ve 2100 yıllarında yüzde 10'un altına gerileyebileceğini gösteriyor. Türkiye'deki nüfus giderek yaşlanıyor.

Tüm dünyada nüfusun giderek yaşlanacağını kaydeden Sosyolog Prof. Dr. Barış Erdoğan, “Türkiye ise nüfusunun yüzde 10'undan fazlası 65 yaş üstü olduğu için ‘çok yaşlı ülkeler’ kategorisine girdi bile.” dedi.

Sosyolog Prof. Dr. Barış Erdoğan:

“Yaşlanıyoruz, bu doğru, ama karamsar bir tablo çizmek yerine, duruma iyi tarafından da bakabiliriz. Bugünün 65 yaşındaki insanı, eski zamanların 65 yaşındaki insanına göre daha sağlıklı ve üretken. Bu bir avantaj.”

Üsküdar Üniversitesi Sosyoloji Bölümü Başkanı Prof. Dr. Barış Erdoğan, Türkiye'deki nüfusun giderek yaşlanması ve genç nüfusun toplam nüfus içerisindeki oranının azalmasını değerlendirdi.

Türkiye’nin muhtemelen 90 milyon civarında bir nüfusa ulaşabileceği öngörülüyor

Prof. Dr. Barış Erdoğan, dramatik bir şekilde nüfus ve doğum oranlarının düştüğünü dile getirerek, “Aslında nüfus ve doğum oranlarındaki düşüş, beklenilen bir durumdur. Dünyada kentleşme arttıkça, kadınların istihdama katılma oranları ve eğitim düzeyleri yükseldikçe, doğum oranlarında bir düşüş beklenir. Türkiye de uzun yıllardır bu trendin içindeydi. Ancak 2014'ten itibaren, özellikle son 4 yılda, bu düşüş beklenenden daha hızlı bir şekilde gerçekleşmeye başladı. Ülke olarak 100 milyonluk bir nüfus hedefi bulunuyordu, ancak mevcut veriler bu hedefin zor göründüğünü gösteriyor. Bu trendler devam ederse, Türkiye’nin muhtemelen 90 milyon civarında bir nüfusa ulaşabileceği öngörülüyor.” dedi.

Türkiye’de de diğer Avrupa ve gelişmiş ülkeler gibi beklenen yaşam süresi yükseliyor

Bu durumun iki açıdan önemli olduğuna işaret eden Prof. Dr. Barış Erdoğan, şunları dile getirdi:

“Bir ülke için yeni ve genç bir nüfus, ekonomi açısından dinamizm demektir. Ancak, alt kademelerden yeterli nüfus gelmediğinde, yukarıda da sorunlar oluşmaya başlayacak. Neden diye sorabilirsiniz? Çünkü nüfusumuz aynı zamanda yaşlanıyor. Yaşlanmamızın sebebi ise, daha fazla insanın daha uzun süre yaşaması. Sağlık koşullarının iyileşmesi, bakım imkanlarının artması gibi nedenlerle Türkiye’de, diğer Avrupa ve gelişmiş ülkeler gibi, beklenen yaşam süresi yükseliyor ve 70'lerin sonlarına doğru ilerliyor. Şimdi sorulması gereken şu: Bu nüfusa kim bakacak? Alttan gelen nesillerin istihdama katılması, üretmesi ve onların vergileriyle, primleriyle yukarıdaki emekli maaşlarının ödenmesi, sağlık hizmetlerinin karşılanması gerekiyor. Önümüzdeki önemli sorunlardan biri, doğum oranlarını ne kadar yukarı çekmemiz gerektiğiyle ilgilidir.”

Nüfusumuz artık artmayacak, hatta azalma trendine girmiş durumda

Dünya genelinde doğurganlık oranının, yani kadın başına doğan çocuk sayısının, nüfusun yerinde kalabilmesi için en az 2.1 olması gerektiğini kaydeden Prof. Dr. Barış Erdoğan, “Bu oran genellikle 16-49 yaş arasındaki kadınlar için hesaplanır. Basit bir şekilde düşünürsek, bir kadın ve bir erkek evlenip aile kurduğunda, nüfusun sabit kalması için geride en az iki çocuk bırakmaları gerekir. Yani nüfusun artmasını bir yana bırakın, sabit kalması için bile bu şarttır. Ancak, TÜİK'in 2023 verilerine göre, Türkiye'de bu oran 1.51'e düşmüş durumda. Bu da gösteriyor ki, nüfusumuz artık artmayacak, hatta azalma trendine girmiş durumda. Bu aslında beklenen bir şey; dünya genelinde, Avrupa'da ve gelişmiş ülkelerde de benzer bir durum söz konusu. Geçmişte, tarım toplumlarında çocuklar aileye ekonomik katkı sağlarken, günümüzde insanlar neden daha az çocuk yapmayı tercih ediyor? Bunun çeşitli nedenleri var.” diye konuştu.

Kırsal kesimdeki nüfus genel ortalamaya çok az katkı sağlıyor

Türkiye'nin kırsal kesiminde yaşayan insan sayısının, oran olarak oldukça azaldığını dile getiren Prof. Dr. Barış Erdoğan, “Artık Türkiye'nin büyük çoğunluğu, neredeyse yüzde 90'a varacak düzeyde, kentlerde ya da kasabalarda, yani tarım dışı sektörlerde çalışan insanların olduğu bir ülke haline geldi. Dolayısıyla kırsal kesimdeki nüfus, yani çocuk doğurganlığı, genel ortalamaya çok az katkı sağlıyor. Örneğin, Şanlıurfa ve Mardin gibi illerimizde, bundan 30 yıl önce 5 civarında olan doğurganlık oranı, günümüzde 3.2 civarına düşmüş durumda. Bunun nedeni de tarımda traktörleşme ve makineleşmenin yaygınlaşmasıyla, çocuğa olan ihtiyacın azalması.” şeklinde konuştu.

Çoğu aile bir çocukla yetiniyor

Buna karşılık, kent ortamında da farklı bir sorunla karşılaşıldığını söyleyen Prof. Dr. Barış Erdoğan, “Artık insanların beklentileri de değişmeye başladı. Eskiden çocuklar büyür, devlet okuluna gider, imkânlar neyse ona göre yetişirdi. Çoğumuz mahallelerde böyle büyüdük. Ancak şimdi insanlar, çocuklarının özel okulda okumasını, piyano dersi almasını, ata binmesini ve en iyi imkanlara sahip olmasını istiyor. Tüm bunlar ekstra masrafları beraberinde getiriyor. Kreş ve özel okul ücretlerinin bu kadar yüksek olduğu bir dönemde, insanlar bu masrafları karşılamakta zorlanıyorlar. Bu nedenle, çoğu aile bir çocukla yetiniyor.” dedi.

Çocukların güvenle emanet edilebileceği kreşlerin yaygınlaştırılması gerekiyor

“Cumhuriyetin kuruluşundan beri bir nüfus problemimiz var. ‘On yılda on beş milyon genç yarattık, her yaştan’ derken, büyük savaşların ardından genç bir nüfusa ihtiyaç duyuyorduk. Günümüzde de üretken ve genç bir nüfusa ihtiyacımız devam ediyor.” diyen Prof. Dr. Barış Erdoğan, “Peki, ne yapılabilir? İlk olarak, devlet okullarının kalitesinin artırılması ve kreşlerin yaygınlaştırılması önemli adımlardır. Anneler artık haklı olarak eskiye göre farklı bir konumda. Kadınlar eğitim alıyor, üniversite eğitimi görüyor, yüksek lisans ve doktora yapıyorlar. Çocukların güvenle emanet edilebileceği kreşlerin yaygınlaştırılması gerekiyor. Ayrıca, doğum yapan ya da belirli sayıda çocuk sahibi olan kadınlara erken emeklilik, kredi imkânları gibi bazı kolaylıklar sağlanabilir. Avrupa ülkeleri, Kore ve Japonya'da devlet büyük imkanlar sağlıyor, insanlar yine de çocuk yapmaktan çekiniyor.” dedi.

Çocuk yapma ileriki yaşlara öteleniyor

Eskiden toplumsal beklenti veya başarı ölçütünün bir an önce aile kurmak, çocuk sahibi olmak, çoğalmak, gelişmek olduğunu ifade eden Prof. Dr. Barış Erdoğan, “Yeni dönemde bireycilik artırılmış vaziyette, sürekli olarak medyada gezin, dolaşın, dünyayı deneyimleyin, hayatınızı yaşayın pompalanıyor. Bütün bunları yaptığınız zaman çocuk yapma yaşınızı ileriki yaşlara doğru erteliyorsunuz. Erteledikçe de yani kendinize yoğunlaştıkça bu ertelediğiniz zaman dilimi içinde çocuk yapma yaş dilimi de daralmaya başlıyor. Bu, Türkiye'ye özgü bir durum da değil. Böyle bir dünyanın içinde insanlar çocuk yapmayı ya hiç istemiyorlar ya da ileriki yaşlara öteliyorlar.” diye konuştu.

Prof. Dr. Barış Erdoğan, Türkiye'ye gelen Suriyeliler için de eskiden ‘5 çocuk yapıyorlar’ denildiğini ifade ederek, sözlerini şöyle tamamladı:

“Ancak şimdi onların da çocuk sayısı 3'e düştü. Türkiye'ye geldikçe, kentleşmenin içine girdikçe çocuk sayısı azalıyor. Şartlar insanları zorluyor. Bu durum sadece Türkiye'ye özgü değil; tüm dünyada nüfus giderek yaşlanacak. Türkiye ise, nüfusunun yüzde 10'undan fazlası 65 yaş üstü olduğu için ‘çok yaşlı ülkeler’ kategorisine girdi bile. Yaşlanıyoruz, bu doğru, ama karamsar bir tablo çizmek yerine, duruma iyi tarafından da bakabiliriz. Bugünün 65 yaşındaki insanı, eski zamanların 65 yaşındaki insanına göre daha sağlıklı ve üretken. Bu bir avantaj. Ayrıca, robotik teknolojilerin, yapay zekaların gelişmesiyle birlikte, genç nüfusun yapacağı işlerin bir kısmını robotlara ve makinelerle devredebileceğiz. Ancak sonuçta, biz bu dünyada insan olabilmek için varız. Bu dünyayı robotlar ya da makineler için kurmadık. Bu yüzden, neslin devam etmesi, insanlığın hayrı ve selameti için önemli; bu açıdan da olaya bakmamız gerekiyor.” 



Gönderen: journal



YORUM YAZ
Bu habere yorumlar

Yaşam

Evlilik Kredisi Alan Genç Çiftlere Özel Eğitim: Sağlam Temeller Atılıyor
Evlilik Kredisi Alan Genç Çiftlere Özel Eğitim: Sağlam Temeller Atılıyor
TÜİK Verileriyle Acı Gerçek: Eskişehir Doğurganlık Hızında Son Sırada!
TÜİK Verileriyle Acı Gerçek: Eskişehir Doğurganlık Hızında Son Sırada!
ULAŞIM VE İLETİŞİMDE ENGELSİZ PROJELER
ULAŞIM VE İLETİŞİMDE ENGELSİZ PROJELER
Evla İnsani Yardım Derneği: Arakan Kamplarının Umut Işığı
Evla İnsani Yardım Derneği: Arakan Kamplarının Umut Işığı
Gıda, anında politize edilebilecek bir konu!
Gıda, anında politize edilebilecek bir konu!
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı ve TFF’den Anlamlı İş Birliği
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı ve TFF’den Anlamlı İş Birliği
Türk Kızılay’dan Deprem Bölgesinde Anneler Günü Kutlaması
Türk Kızılay’dan Deprem Bölgesinde Anneler Günü Kutlaması
Dünyanın En Mutlu Şehirleri Açıklandı
Dünyanın En Mutlu Şehirleri Açıklandı
Kızılay İçecek’ten Sofralara Lezzet, Aşevlerine de Destek Geliyor
Kızılay İçecek’ten Sofralara Lezzet, Aşevlerine de Destek Geliyor
Cehaletle mücadelede iman, ilim ve rehberliğe ihtiyaç var!
Cehaletle mücadelede iman, ilim ve rehberliğe ihtiyaç var!
"Yaşlılar Han’ı" Projesi Han İlçesinde Yaşlıların Hayatına Dokunuyor
"Yaşlılar Han’ı" Projesi Han İlçesinde Yaşlıların Hayatına Dokunuyor
İl Müftüsü Gül’den TDV’ye Kurban Vekaleti Bağışı
İl Müftüsü Gül’den TDV’ye Kurban Vekaleti Bağışı
Yaşlı aylığı ve engelli aylıkları hesaplara yatırılmaya başlandı
Yaşlı aylığı ve engelli aylıkları hesaplara yatırılmaya başlandı
TÜRK KIZILAY YENİ YÖNETİMİNİ BELİRLEDİ
TÜRK KIZILAY YENİ YÖNETİMİNİ BELİRLEDİ
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanımız Göktaş, evlenecek gençlere sağlanacak yeni indirimleri açıkladı
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanımız Göktaş, evlenecek gençlere sağlanacak yeni indirimleri açıkladı
Doğum yardımlarına 300 bine yakın aile başvurdu
Doğum yardımlarına 300 bine yakın aile başvurdu
Hafızlardan Atlı Spor ve Okçuluk Keyfi!
Hafızlardan Atlı Spor ve Okçuluk Keyfi!
Eskişehir’den Uluslararası İş Birliğiyle Bağımlılıkla Mücadele Hamlesi
Eskişehir’den Uluslararası İş Birliğiyle Bağımlılıkla Mücadele Hamlesi
Kızılay’ın 2025 Kurban Vekalet Bedelleri Belli Oldu
Kızılay’ın 2025 Kurban Vekalet Bedelleri Belli Oldu
Deprem sonrası en büyük tehditlerden biri yangın riski!
Deprem sonrası en büyük tehditlerden biri yangın riski!
UKABDER’den Afrika’ya Umut Olan Proje! Darül Ferah Erkek Yetimhanesi hizmete açıldı!
UKABDER’den Afrika’ya Umut Olan Proje! Darül Ferah Erkek Yetimhanesi hizmete açıldı!
İnsanlar büyüye neden inanıyor?
İnsanlar büyüye neden inanıyor?
Doğum yardımı ödemeleri mayısta annelerin hesaplarına yatırılacak
Doğum yardımı ödemeleri mayısta annelerin hesaplarına yatırılacak
SINIR KAPILARI KAPALI, GAZZE YENİDEN AKUT AÇLIKLA KARŞI KARŞIYA
SINIR KAPILARI KAPALI, GAZZE YENİDEN AKUT AÇLIKLA KARŞI KARŞIYA
Eskişehir’deki minikler Gazze’ye destek oldu
Eskişehir’deki minikler Gazze’ye destek oldu
Kardeşlik bağı, yalnızca bir akrabalık ilişkisi değil!
Kardeşlik bağı, yalnızca bir akrabalık ilişkisi değil!
TÜİK Verilerine Göre Eskişehir’de Çocuk Nüfusu Türkiye Ortalamasının Altında
TÜİK Verilerine Göre Eskişehir’de Çocuk Nüfusu Türkiye Ortalamasının Altında
TÜGVA Eskişehir’den Filistin için TDV’ye Anlamlı Destek
TÜGVA Eskişehir’den Filistin için TDV’ye Anlamlı Destek
Evde Bakım Yardımı hesaplara yatırılmaya başlandı
Evde Bakım Yardımı hesaplara yatırılmaya başlandı
Günümüzde zayıflayan iki duygu utanç ve merhamet duygusu!
Günümüzde zayıflayan iki duygu utanç ve merhamet duygusu!

Bunlar da ilginizi çekebilir