YALANCI MAĞRURLAR BİZE YABANCI
Son 10 yıldır yanlış politikalar ve AB istiyor diye çıkarılan yasalar sonucu Türkiye batı’nın Ortadoğu’daki taşeronu haline geldi. Ve yeniden şekillendirilmeye çalışılan Ortadoğu İslam devletlerine örnek gösterilen ancak keşke gösterilmese dediğimiz AKP modeli bir Türkiye’miz var!..
Bizi biz yapan ve dimdik ayakta tutan aile kurumumuz çökertildi. Ahlak ve maneviyat yönünden buhranları yaşıyoruz. Geleceğimizin teminatı olması gereken genç nesillerimiz uyuşturuluyor. Tarım ve hayvancılığımız bitti bitiyor. Zam ve vergilerde ise dünya şampiyonluklarına koşuyoruz.
Ben bir Müslüman olarak, fikirlerinin çoğunu, inancını tasvip etmesem de, doğru söyleyenin sözüne doğru demek gerektiğine inanıyorum. Hem bu konuda Hz. Ali’nin (r.a) bir sözü de bu düşüncemi pekiştiriyor. Şöyle söylemiş Peygamber Efendimizin damadı olan o güzel ve yiğit insan; “Doğru söz nereden gelirse gelsin alınız. Söyleyene değil, söylenene bakınız.”
Aziz Nesin’in çok konuşulan bir sözü olmuştu hatırlarsanız. “Türk insanının çoğunluğu aptal!..” demişti… Şimdi, ülkemizin şu yakın zamandaki insanlarının anlayış kıtlığına, düşünce ve feraset fukaralığına bakınca Aziz Nesin’in sözlerini kulak arkası etmenin pekte mümkün olmadığını düşünüyorum.
Halbuki gerçek inanç ve imanın temsilcisi olan Müminlerin Kuran-ı Kerim’deki ikazlar çerçevesince, düşünce ve fikir zengini olması gerekmez mi? Ne diyor Rabbimiz bizlere?
“Düşünmez misiniz? Akletmez misiniz?”
Düşün bakalım ey millet!.. Sana, yoksulluğu bırak, açlık sınırının dahi altındaki asgari ücret ile hayatını sürdürmeni telkin eden, buna mecbur eden hükümet mensupları, danışmanları acaba günde bir asgari ücretlinin aylığı tutarındaki paraları harcarken seni hiç düşünüyorlar mı?
Asıl işim olan eğitmenlik dolayısıyla her ay yüzlerce yeni insanlarla temasa geçiyor ve bir kısmıyla tanışıp sohbetler ediyorum. Bunların arasında eğitim, gelir, inanış ve siyasi görüş olarak çok farklı insanlarda oluyor. Ama bu farklılıklara rağmen ortak olan bir şey var ki, oda ekonomik çöküş, gelir ve hukuk adaletsizliği konularındaki endişe. Geçim sıkıntısı en başı çekiyor. Daha düne kadar ev hanımı olan birçok kadınımızın ifadesi aynen şöyle; “10 sene öncesinde sadece eşimin maaşıyla geçinebiliyorduk. Şimdi bende çalıştığım halde ayın sonunu zor getiriyoruz.”
Bizzat devlet verileriyle ortadaki ÇOOKK BÜYÜK ve ÇOOKK GÜÇLÜ dedikleri Türkiye’mde manzara şu;
3 milyon insanımız aylık= 0 ile 270 TL arası bir paraya mahkum edilmiş.
4 milyon insanımız aylık= 270 ile 550 TL ye mahkum yaşıyor.
7 milyon insanımız aylık= 950 TL (yani asgari ücret) e mahkum.
1 milyon insanımız aylık= 950 ile 1500 TL arasında ücret alabiliyor.
Düşün bakalım ey millet!.. Açlık sınırı 1500 TL olan ülkemde 15 milyon insan açlık sınırının altında bir gelirle hayatını idameye çalışıyorken, beyefendiler çıkmış birde utanmadan kişi başına geliri 10 bin dolar’a çıkarttık diyorlar!.. Peki sen ne diyorsun. Önümüzdeki seçimde sen ne diyeceksin ey millet?
Yeni kurulan bakanlıkların sadece Ankara’daki hizmet binalarına ödenen kiralarının aylık tutarı 8 milyon TL. Senede vergileriyle 100 milyonu geçen bir fatura hepimizin sırtına yükleniyor. Ve bu durumun kaç senedir devam ettiğini de var sen hesapla…
“Tüyü bitmemiş yetimin hakkını yedirtmeyiz.” diyenler kaz tüyü yastıklarında değil, o hakkına girdikleri yetimlerin tüylerinin üzerinde yattıklarını bir gün elbette anlayacaklar. Hesap gününü bir düşünseler!..
Yalancı Mağrurlar Bize Yabancı!..
Bize o kadar yabancı ki, bu yalancı mağrurlar, zam yapıyorlar adı zam değil fiyat uyarlaması oluyor. Ama bizim kesemizi, geçimimizi sağlayacak şekilde bir uyarlama yapmayı hiç düşünmüyorlar. Milleti rahatlamaya gelince size verecek paramız yok diyorlar, ama on milyarlar harcayıp kaçak saray dikebiliyorlar!..
Efendim hiç mi iyi bir şeyler yapmamışlarmış? Yapmaz olurlar mı hiç! Doğmamış torunlarımızı bile borçlandırmayı çok iyi becerirlerken, kendi torunlarının ise servetler içinde yaşamasını garanti ettiler. Ama arkadaş, o kadar yollar, köprüler, metrolar yaptılar ya!.. Hükümete geldiklerinde devraldıkları Türkiye’nin iç ve dış borcu olan 220 milyar TL’yi, 700 milyar TL’ye çıkararak hani argo tabirle “Bu kadarını dedemde yapardı” diyoruz bizde bunu bize söyleyenlere…
Şimdi muhalefet partileri vatandaşa seçim öncesinde değişik vaatlerde bulununca AKP hemen itiraz edip; “Peki bunu nasıl yapacaklar, nereden kaynak bulacaklar?” demeye başlıyor.
Yani diyor ki hükümet; yav arkadaş, elde avuçta satacak devlet kurumu kalmadı, Türkiye’yi o kadar borç batağına soktuk ki borç alacak yerde kalmadı. Nasıl olacak bu iş? Bak bu konuda doğru söylüyorlar işte. Sadece devletimiz değil vatandaşımızda borç batağında. 10 sene evvel vatandaşların kredi borçları toplamı 10 milyar TL iken şimdilerde 200 milyar TL’ye ulaşmış maalesef.
Sonuçta hem geçim sıkıntısı hem manevi boşluk ve bağımlılıklar yüzünden mahkemeler dolup taşıyor. Aileler dağılıyor. Cinnet ve intiharlar artıyor. Ve güzel ülkem Türkiye, AKP’nin yaptığı dünyanın en büyük Adliye sarayları ve yine en büyük Hapishanelere mahkum edilmiş durumda. Ve ne yazık ki bu koskoca Adliyelerin ve Hapishanelerin dahi yeterli olamadığı buhranları yaşar hale gelen canım TÜRKİYEM…
Milletimiz bu kez inşaAllah, Milli İttifak fırsatını iyi değerlendirip kendi kurtuluşuna giden yolu tayin edebilir. Şimdi değilse ne zaman? Ey millet düşün bakalım!..
Adil Düzen ve D8 ile izzet, refah ve şeref mi, yoksa AB ve Gömleksizler ile yokluk, sefalet ve yok oluş mu?
Tüm yazıları
-
2 Eylül 2024 Pazartesi
Herkes doğrumu biz doğru isek?
-
9 Şubat 2024 Cuma
Sağlıklı Yaşam İpuçları
-
19 Temmuz 2023 Çarşamba
Başarının en önemli formülü azim ve disiplindir
-
24 Haziran 2023 Cumartesi
Öğütler
-
1 Mayıs 2023 Pazartesi
Bioenerji Şifasının Amacı
-
10 Şubat 2023 Cuma
Bioenerji nedir, nasıl faydalar sağlar?
-
4 Ocak 2023 Çarşamba
Negatifi Hayatınızdan Çıkarın
-
15 Aralık 2021 Çarşamba
Biyolojik alanımız ve şifa
-
3 Şubat 2020 Pazartesi
Bioenerji, Esma-ül Hüsna ve Dua
-
24 Aralık 2019 Salı
Mayamız mı ekşidi?
-
6 Kasım 2018 Salı
Bioenerji ile şifalan
-
22 Haziran 2018 Cuma
Vakit Değiştirme Vakti!..
-
23 Mart 2018 Cuma
Niyet hayır, akıbet hayır
-
25 Ocak 2018 Perşembe
Öldük, bittik demeden silkelenip kendimize gelelim!
-
26 Eylül 2017 Salı
Boş yere yaratılmadın!..
-
2 Ağustos 2017 Çarşamba
Piknik notları ve İlkyardım
-
8 Mart 2017 Çarşamba
Aziz dostumun acı hayat tecrübesi
-
29 Kasım 2016 Salı
İŞTE ÇAY SİMİT HESABI, İŞTE EKONOMİMİZ!..
-
21 Ekim 2016 Cuma
Ne Günlere Kaldık
-
8 Nisan 2016 Cuma
İlkyardımcılara kim yardım edecek!..
-
1 Mart 2016 Salı
Akıllı Adam Olmak!
-
16 Aralık 2015 Çarşamba
Nereye Gidiyoruz, Hani Kalkınma!..
-
28 Ekim 2015 Çarşamba
Kim bu Fos Osmanlıcılar...
-
2 Eylül 2015 Çarşamba
KÖTÜ YÖNETİCİ VE DECCAL
-
14 Temmuz 2015 Salı
Müslümanların Helakı!..
-
22 Mayıs 2015 Cuma
Kimse yapamaz, Ak Parti yapar!..
-
29 Nisan 2015 Çarşamba
YALANCI MAĞRURLAR BİZE YABANCI
-
26 Mart 2015 Perşembe
Memleketi Mahveden Beceriksizler
-
27 Şubat 2015 Cuma
Kepazelik diz boyu, hangisini sayalım?
-
3 Ocak 2015 Cumartesi
İDEAL TOPLUM HAYAL Mİ?
-
25 Kasım 2014 Salı
Dönüşen Dönüşsün, Sen Dönüşme!..
-
25 Ekim 2014 Cumartesi
Türkiye’nin ateşle dansı!..
-
17 Eylül 2014 Çarşamba
Osmanlı geçinen, Aslından Kopuk Paçozlar
-
6 Ağustos 2014 Çarşamba
Hayır, hayır yüz bin kere hayır!..
-
24 Haziran 2014 Salı
İSLAM, SİYASET, YÖNETİM
-
22 Mayıs 2014 Perşembe
Siyonizm-Türklere Karşı Yahudinin Pis Oyunları
-
11 Nisan 2014 Cuma
Bir Gençlik!..
-
24 Mart 2014 Pazartesi
OY’un BÜYÜK, İYİ AMA KİME OY VERELİM?
-
28 Şubat 2014 Cuma
Ben Kimden Tarafım 2
-
29 Ocak 2014 Çarşamba
1997 ile 2014 arasında fark görebiliyor musunuz?
-
30 Aralık 2013 Pazartesi
CEMAAT, HÜKÜMET, MENFAAT
-
26 Kasım 2013 Salı
YALAN YANLIŞ EĞİTİMİMİZ!..
-
30 Ekim 2013 Çarşamba
Kanlı Ellerin Kanlı Projesi: BOP
-
21 Eylül 2013 Cumartesi
Dünya Liderini Dinliyorum!..
-
13 Temmuz 2013 Cumartesi
Ah O Gemide Bende Olsaydım!..
-
11 Mayıs 2013 Cumartesi
Tarlaya Neler Ektik?..
-
26 Mart 2013 Salı
Saptırıcı Liderler
-
20 Şubat 2013 Çarşamba
İslam’a dönen Müslümanlar
-
23 Ocak 2013 Çarşamba
Asgari Ücret ile Asgari 3 Çocuk mu?
-
26 Aralık 2012 Çarşamba
Politika Tesadüf Mü, Komplo Mu?
-
19 Kasım 2012 Pazartesi
AŞK ADAMI MI?.. KAÇIP FIRDÖNEN Mİ?..
-
22 Ekim 2012 Pazartesi
KIYAMET NE ZAMAN?
-
2 Ekim 2012 Salı
Sadıklarla olmak
-
28 Ağustos 2012 Salı
Fitre ve Çay Simit Hesabı
-
24 Temmuz 2012 Salı
Canlı Müslüman İstiyoruz!..
-
28 Haziran 2012 Perşembe
Cinsi Bozuklar
-
1 Haziran 2012 Cuma
Karakterli Müslüman!..
-
2 Mayıs 2012 Çarşamba
Aslından Koparılmış Protestanlar
-
21 Mart 2012 Çarşamba
Haktan Yana Olmak
-
24 Şubat 2012 Cuma
Lider ve Sistem 2
-
4 Şubat 2012 Cumartesi
LİDER ve SİSTEM
-
11 Ocak 2012 Çarşamba
KISSADAN HİSSE!..
-
26 Aralık 2011 Pazartesi
Allah İçin Çalışmak!..
-
10 Aralık 2011 Cumartesi
Cihad Ne Demek?
-
4 Kasım 2011 Cuma
Batı:Tek Dişi Kalmış Canavar!..
-
15 Ekim 2011 Cumartesi
HAYIRLARA MOTOR, ŞERLERE FREN
-
16 Eylül 2011 Cuma
DEĞİŞİM : “Tekamül mü, Tahribat mı?”
-
22 Ağustos 2011 Pazartesi
İnandığın Gibi Yaşa Türkiyem
-
25 Temmuz 2011 Pazartesi
BEN KİMDEN TARAFIM?..!..
-
7 Temmuz 2011 Perşembe
Bereket Dönemi "28 Haziran 1996 ile 2 Temmuz 1997"
-
19 Haziran 2011 Pazar
Ya Güdersin Ya Gidersin
-
13 Haziran 2011 Pazartesi
Seçim Sonuçları Ne Gösterdi?
-
10 Haziran 2011 Cuma
Seçime Doğru;"Arz-ı Mev’ud ve Horoz Dövüşü"
-
6 Haziran 2011 Pazartesi
Erbakan’ı Sevmek!.. Tavizi Sevmemek!..
-
1 Haziran 2011 Çarşamba
Hedef 2023, İstanbul Ayasofya Maratonu
-
25 Mayıs 2011 Çarşamba
Hayalüstü Hayaldi!.. Gerçek Oldu!..
-
19 Mayıs 2011 Perşembe
NE HALLERDEYİZ 2
-
11 Mayıs 2011 Çarşamba
2.Abdülhamit, Erbakan ve Tekerrür
-
28 Nisan 2011 Perşembe
Hak ile Batılı karıştırmayalım 2
-
8 Nisan 2011 Cuma
DÜNYANIN EN BÜYÜK ADALET SARAYI
-
26 Mart 2011 Cumartesi
Hak İle Batılı Karıştırmayalım
-
17 Mart 2011 Perşembe
ORGANİK MAYAMIZ “İSLAM !..”
-
6 Mart 2011 Pazar
DİYALOG VE TOPRAK SATIŞININ PERDE ARKASI
-
28 Şubat 2011 Pazartesi
SUCUĞUNDA TADI KAÇTI!..
-
11 Şubat 2011 Cuma
Ne Hallerdeyiz ?
-
1 Şubat 2011 Salı
Ya AKP Olmasaydı !..