Eskişehir yaşanabilir bir şehir mi gerçekten?
Devlet Demir Yolları’na ait ekonomik ömrünü de tamamlamış bir köprü yıkıldığı için bir şehirde trafik içinden çıkılmaz bir hal alıyorsa o şehir muhtemelen Avrupa şehri değildir, Avrupai bir şehir olduğu da tartışmalıdır!
Bir şehri şehir yapan, bir yol kapandığı zaman o yolun yükünü aktarabileceğiniz daha başka yolların, seçeneklerin var olmasıdır. Seçeneklerin olmadığı yer şehir değildir, çok az olduğu yer de yaşanabilir bir şehir değildir!
Bir şehirde bir köprü yıkıldığı, o köprü üzerindeki yol kullanılamadığı için, Eskişehir’de olduğu gibi, büyük bir trafik keşmekeşi yaşanıyorsa o şehrin belediye yönetiminin vatandaş odaklı bir hizmet peşinde koştukları, şehir halkının rahatını düşündükleri söylenemez!
Akşam saatlerinde bir vatandaş Yunuskent’ten Çamlıca’daki evine, toplu taşıma araçlarını kullanarak 65-70 dakikada ancak gidebiliyorsa, şehir halkı toplu ulaşıma ait duraklarda onlarca dakika beklemek zorunda kalıyorsa Eskişehir’in yaşanılabilir bir şehir olduğunu söylemek nasıl mümkün olur?
BU NASIL AVRUPAİLİK, BU NASIL YAŞANILABİLİRLİK!
Başka bir şehirden şehrimize gelen 9 yaşındaki bir çocuk, şehrimize gelişinden birkaç gün sonra tramvayın altında ezilerek can veriyorsa, şehrimizin belediye başkanı da bu olayda suçlaya suçlaya 9 yaşındaki o çocuğu buluyorsa, kim inanır Eskişehir’in yaşanılabilir bir şehir olduğuna?
Çöplerin sokakların ortasına gündüzden atıldığı, kimilerinin askılara bir süs gibi asıldığı, bu çöplerin rüzgâr ya da hayvanlar tarafından parçalanması nedeniyle birçok alanın adeta küçük bir çöplük görüntüsüne büründüğü bir yer Avrupa şehri ve yaşanılabilir bir kent olabilir mi?
En büyük bulvarı iki sıra park eden araçlarla dolan, otobüs durakları dahi otopark olarak kullanılan, tabanı yamalı asfalt olan bir şehir Avrupai ve yaşanılabilir olarak addedilebilinir mi?
Sürücülerinin akşam sabah trafikten şikâyetçi olduğu, trafik lambalarının sıklığı yüzünden araçla ilerlemenin mümkün olamadığı yollarda, araçların sık sık çukurlara düşmesi ve tümseklere çarpması Avrupai ve yaşanılabilir bir şehir olduğumuzun mu işaretidir?
Halk otobüslerinde seyahat eden yolcuları arızasız olarak ücretlendirmeyi henüz başaramamış bir şehir
Avrupa şehri olabilir mi?
Yollarının ve kaldırımlarının, bırakın engelli olanları, hiçbir engeli bulunmayan yaşayanlarının bile kullanırken büyük sıkıntılar yaşadığı bir şehir yaşanılabilir bir şehir olabilir mi?
Çocukların, gençlerin ve kadınların kendi mahallelerinde spor yapmak, gezinmek ya da hava almak için yeterli alt yapıyı, parkı, koşu yolunu bulamadığı bir şehir ne kadar Avrupai ve ne kadar yaşanılabilirdir ki?
Alınan mesafeye göre şehir içi toplu ulaşım ve içilemeyen musluk suyu bedellerinin bu kadar yüksek olduğu bir şehir ne kadar yaşanılabilir bir şehirdir ki?
ÇOCUKLARIN TRAMVAY ALTINDA, SU KANALLaRINDA ÖLMEDİĞİ BİR ŞEHİR!
Sağanak yağışların olduğu zamanlarda cadde ve sokakları göle dönen, içinden geçen sulama kanallarında çocukların can verdiği bir şehir yaşanılabilir bir şehir midir?
Örnekleri daha da arttırmak mümkün. Ancak örnekleri arttırmanın da bize bir faydası yok ve keşke olumsuz yönde tek bir örnek bile veremeyecek durumda olsaydık. Ama önemli olan şehri yönetenlerin, kendilerini marka olarak görenlerin tüm bu eksikleri, yanlışları, hataları görüp ona göre kendilerini ve kendilerine bağlı kurumların yaptıkları işleri düzeltmeleridir.
Meydana getirilen algı nedeniyle şehirde yaşayan insanların bir bölümü bir süre tüm bu eksiklerimizi görmezlikten, duymazlıktan, bilmezlikten gelse de eninde sonunda acı gerçekler ile karşı karşıya gelecekler. Her geçen gün Eskişehirliler daha fazla, kendilerine anlatılan Avrupailik ve yaşanılabilirlik masallarından gerçeğe uyanmaya başlayacak.
Eskişehir halkının bir bölümünde bu uyanış başlamış durumda. Çünkü daha düne kadar övündüğümüz şeyleri hemen her şehrin yapmış ve yapmakta olduğunu, hatta şehrimizi kimi konularda geçmeye başladıklarını fark ediyor ve endişeye kapılıyorlar. Bu Eskişehir için oldukça faydalı bir uyanış. Çünkü şehrin kusurları, eksikleri Porsuk kenarının ışıklandırılması ve şehrin heykellerle donatılması ile örtülemeyecek kadar ortada ve bu kusurların giderilmesi için çalışan bir belediye yok ortada!
Eskişehir halkı, önümüzdeki yerel seçimleri yeteri kadar iyi değerlendiremediği takdirde, bugün olduğundan çok daha büyük sıkıntılar yaşamaya devam edecek, şikâyetlerini anlatabileceği bir merci dahi bulamayacaktır!
Gerçek anlamda, hemen her yönüyle yaşanılabilir bir Eskişehir’i ortaya çıkarabilmek için her birimiz üzerine düşeni hakkıyla yerine getirmek zorunda. Bazen üzerimize düşen sadece bu eksiklerimizi, kusurlarımızı fark edebilip düzeltebilecek belediye başkanları seçebilmektir!
ARTIK KEM KÜM ETMEYECEĞİZ!
14 Haziran 2012 tarihinde “Frig kem küm!” başlığıyla bir yazı yazmış ve Eskişehir’in sahip olduğu tarihi zenginliğin kıymetinin bilinememesine isyanımızı dile getirmiştik. Yazımız FRİGKÜM’ün, yani Frigya Kültürel Mirasını Koruma ve Kalkınma Birliği’nin çalışmaları ile ilgiliydi. Kurucuları Eskişehir, Afyonkarahisar ve Kütühya İl Özel İdareleri olan FRİGKÜM ile ilgili yazımızdan sonra İl Genel Meclisi Başkanı Ahmet Yapıcı aramış ve kuruluş ve hakkında bizi bilgilendirmişti. Esas itibariyle 150 bin liralık bütçesi dikkatimizi çekmişti FRİGKÜM’ün.
Ancak bir kuruluşta görev alanlar eğer kafaya iyi bir şeyler yapmayı koyarlarsa küçük bütçeler onların önünde bir engel olamıyor. Frig Yürüyüş Yolu da işte küçük bütçe ile yapılan işlerden birisi. 500 kilometrelik bir alanının görülmesini sağlayacak şekilde oluşturulan yürüyüş yolu uluslar arası standartlara uygun işaretleme, bilgilendirme ve yönlendirme çalışmaları tamamlandıktan sonra hizmete açıldı. Tarihi doğal güzellikleri seyreyleyerek bir gezi gerçekleştirmek bundan sonra çok daha keyifli olacak. Küçük, basit gibi görülen bu iş Frig mirasını değerlendirme adına atılmış adımların en önemlilerinden birisi. Hayırlı olsun…
Şezai Şen
İkşi Eylül Gazetesi
Tüm yazıları
-
8 Mayıs 2024 Çarşamba
Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli ve Önerilerimiz
-
23 Nisan 2024 Salı
Hak,Hukuk,Adalet ama Yoldaşlar Hariç
-
10 Nisan 2024 Çarşamba
Gazze’ye de Bayram Geldi mi?
-
29 Mart 2024 Cuma
Kazım Kurt’un Tutarsızlıklıkları
-
28 Mart 2024 Perşembe
Ayşe hanıma sorulacak sorular listesi
-
19 Mart 2024 Salı
Bu mantık Yetim hakkı yemekse siz onu Ahmet Ataç’ a sorun
-
10 Mart 2024 Pazar
Kazım Kurt’a Hodri Meydan Eski defterleri açmaya davet ediyorum !!
-
3 Mart 2024 Pazar
Kazım Kurt’tan Emek ve 71 Evler sakinlerine büyük ayıp!
-
24 Şubat 2024 Cumartesi
Seçim Bahane, Reklam Şahane
-
18 Şubat 2024 Pazar
Ayşe Hanım Şehri Ranta Teslim etmeyecekmiş (!)
-
8 Şubat 2024 Perşembe
Ak Parti Odunpazarı Belediye Başkan Adayı Özkan Alp “Belediyecilik Gönül İşi”
-
4 Şubat 2024 Pazar
Eskişehir’deki CHP’li Belediye Başkan Adayları DEM Parti’nin desteğini sonuna kadar hak ediyorlar
-
11 Ocak 2024 Perşembe
Siz mi Özgür ve Bağımsızsınız ?
-
9 Aralık 2023 Cumartesi
Bir gazetecinin dünyaya barış veya savaşı getirebilir
-
31 Ekim 2023 Salı
Ajda Pekkan ve Eskişehir
-
27 Temmuz 2023 Perşembe
Utanacaklar mı dersiniz?
-
25 Temmuz 2023 Salı
Eskişehir’de Hangi Belediye Hangi Medya kuruluşlarını Fonluyor !
-
11 Mart 2023 Cumartesi
SAADET’LİLERE AÇIK MEKTUBUMDUR..
-
7 Eylül 2022 Çarşamba
BİR FESTİVAL VE 2 EYLÜL SENDROMU
-
12 Mayıs 2022 Perşembe
Eskişehir Valiliği gençliğe hizmet ediyor ama ne anlarsınız!
-
21 Nisan 2022 Perşembe
Denetlenemeyen Belediyeler ve yansız, tarafsız, BRAVDA
-
18 Nisan 2022 Pazartesi
Eskişehir’in tramvay ihalesi ve ilginç tesadüfler...
-
21 Haziran 2021 Pazartesi
“CHP iktidara gelse bile muhalefet yapar” sözünü doğru çıkartan haller bunlar!
-
9 Nisan 2021 Cuma
Anlatmaya gerek yok, işte Odunpazarı Belediyesi
-
5 Nisan 2021 Pazartesi
KENDİMİZİ Mİ KANDIRIYORUZ!
-
9 Mart 2021 Salı
BELKİ BİR GÜN KABUĞUNU KIRAR BU KENT!
-
19 Ocak 2021 Salı
VASIFSIZ ŞEHİR ESKİŞEHİR!
-
9 Ağustos 2020 Pazar
Hem suçlu hem güçlü: Kızına sağlık raporu vermedi diye doktorlara tekme tokat saldırdı
-
21 Mayıs 2020 Perşembe
Belediyelerde görevli 2 kardeşle ilgili yeni iddialar da yenilir yutulur gibi değil!
-
17 Nisan 2019 Çarşamba
RAPOR DEĞİL MAKALE
-
24 Mart 2019 Pazar
YALANDAN KİM ÖLMÜŞ
-
20 Mart 2019 Çarşamba
HDP’DEN UTANIYOR MUSUNUZ
-
8 Mart 2019 Cuma
’Beka’yı Google’da değil o şehidin gözlerinde ara’
-
15 Kasım 2018 Perşembe
Bi tarihte “AKP iktidarının projesini” alkışlarken biz!
-
14 Ağustos 2018 Salı
Kur balon, rakamlar gerçek!
-
30 Ağustos 2017 Çarşamba
10 milyon kesseniz ne olur!
-
8 Ağustos 2017 Salı
YABANCILIK ÇEKMİYORDUR
-
31 Temmuz 2017 Pazartesi
Seni çok seviyorum Eskişehir
-
6 Temmuz 2017 Perşembe
Darbenin siyasi ayağı yürüyor! Enkazın altında Kılıçdaroğlu kalır..
-
12 Haziran 2017 Pazartesi
Anılarımdan…
-
8 Mayıs 2017 Pazartesi
Büyükşehir işkencehânesi
-
28 Nisan 2017 Cuma
Yediler Parkı’na kat çıkmak!
-
29 Ocak 2017 Pazar
Alpay’a vurmadan önce…
-
25 Ocak 2017 Çarşamba
Fikirci Bey: EY CHP SEÇMENİ GEÇTİ O DEVİRLER
-
19 Haziran 2016 Pazar
Belediyeyi hesap uzmanı yönetiyor ama balık istifi tramvay zarar ediyor!
-
24 Kasım 2015 Salı
EN SEVİLEN ÖĞRETMEN HZ. MUHAMMED (S.A.V.)
-
18 Ekim 2015 Pazar
Erdoğan hem Türkiye’de hem de dünyada satranç oynuyor!
-
24 Temmuz 2015 Cuma
Eskişehir’in en büyük sorunu Büyükşehir yönetimi!
-
24 Haziran 2015 Çarşamba
Ahmet Ataç coşmuş bir kere!
-
7 Mayıs 2015 Perşembe
Esogü yeni bir doğuma gebe
-
2 Nisan 2015 Perşembe
Ekmek gibi bir kutsalı bu işe karıştırmayacaktınız
-
21 Mart 2015 Cumartesi
Bu şehirde hiçbirimiz güvende değiliz artık!
-
15 Mart 2015 Pazar
Ak Parti’nin Aday Adayları Ne Yapmaya Çalışıyor?
-
15 Ocak 2015 Perşembe
Fikirci Bey: BİR ŞEFİN OĞLU, ZOR ŞEFİN OĞLU
-
1 Ocak 2015 Perşembe
Eskişehirli çile çekerken halkçı(!) belediye başkanları nerede?
-
5 Aralık 2014 Cuma
Eskişehir batarken keman çalanlar
-
26 Ağustos 2014 Salı
Belediye asfalt parası için her an kapınızı çalabilir!
-
14 Mayıs 2014 Çarşamba
Cezalarla övünüyoruz…
-
23 Nisan 2014 Çarşamba
Esrarengiz sıkıntı
-
2 Nisan 2014 Çarşamba
Erdoğan’ın hezimeti, muhalefetin zaferi!..
-
29 Mart 2014 Cumartesi
PROJELERİMİ AÇIKLIYORUM, ÇALARLARSA ÇALSINLAR
-
1 Mart 2014 Cumartesi
İftirayı Basıp Dağıtmış
-
23 Şubat 2014 Pazar
Seçmen ‘Önce Eskişehir’ derse
-
23 Ocak 2014 Perşembe
Büyükerşen’in hırçınlığı...
-
29 Aralık 2013 Pazar
Yolsuzluk iddiaları Kılıçdaroğlu ve Eskişehir
-
19 Aralık 2013 Perşembe
HAK ETTİN BUNU ERDOĞAN
-
10 Aralık 2013 Salı
Eskişehir’i Allah Korudu
-
1 Aralık 2013 Pazar
Orhan Hoca üzülmüş müdür?
-
28 Kasım 2013 Perşembe
GURUR VEREN ŞEHİR?
-
16 Kasım 2013 Cumartesi
Eskişehir’in trafik sorununda suçlu bulundu: TCDD
-
1 Kasım 2013 Cuma
Ne gereği vardı AK Parti?
-
16 Ekim 2013 Çarşamba
PRINCE OF ESKİŞEHİR
-
5 Ekim 2013 Cumartesi
Ey halkım, bu CHP’ye oy vermeye devam edecek misin?
-
25 Eylül 2013 Çarşamba
Eskişehir yaşanabilir bir şehir mi gerçekten?
-
18 Temmuz 2013 Perşembe
Hangi sağcı CHP’ye oy verecekmiş şaşarım
-
1 Temmuz 2013 Pazartesi
Gerçekten kaygılanın artık..
-
22 Haziran 2013 Cumartesi
Orantısız reklam gücü
-
4 Haziran 2013 Salı
Gezi Parkı olaylarının zamanlamasına dikkat!
-
3 Haziran 2013 Pazartesi
Fikircibey yazdı:Toplumsal muhalefet
-
15 Mayıs 2013 Çarşamba
Siyasi Oda Başkanları
-
7 Nisan 2013 Pazar
ÇAĞDAŞ ESKİŞEHİR RÜYASI
-
19 Ocak 2013 Cumartesi
Oldu paşam!..
-
31 Ekim 2012 Çarşamba
Ulusalcıların da bölücülerin de hedefleri bir!
-
13 Ekim 2012 Cumartesi
Büyükerşen neden toptancı AVM yatırımcısını da alnından öpmüyor?
-
26 Eylül 2012 Çarşamba
ESKİŞEHİR’E YAZIK EDİLİYOR..
-
12 Eylül 2012 Çarşamba
Büyükerşencilik
-
23 Temmuz 2012 Pazartesi
RAMAZAN TAKVAYI ÖĞRENME AYIDIR
-
19 Haziran 2012 Salı
Oktay Kuban, naylon fatura davasını sonuçlandırıp gitmiş!
-
18 Nisan 2012 Çarşamba
Büyükerşen havanda su dövüyor!
-
8 Nisan 2012 Pazar
MUHAMMEDİ AHLAK
-
11 Mart 2012 Pazar
Eskişehir/heykelşehir
-
6 Şubat 2012 Pazartesi
Eskişehir’de öğrenci olmak!
-
2 Kasım 2011 Çarşamba
Tramvay “ulaşım aracı” değil de “fondöten” sanki…
-
9 Eylül 2011 Cuma
Korktukları bir şey mi var?
-
2 Ağustos 2011 Salı
İşte "sır" gibi gizlenen proje
-
29 Haziran 2011 Çarşamba
Yasal olarak imkânsız da bence bisiklet yasaklanmalı!
-
13 Haziran 2011 Pazartesi
Beş maddede seçim analizi
-
27 Mayıs 2011 Cuma
Bir CHP iktidarı olunca ne olur?
-
22 Nisan 2011 Cuma
Bu nasıl bir hesaptır?
-
16 Nisan 2011 Cumartesi
Bisiklet kullanımı için “laf değil iş” üretin…
-
7 Nisan 2011 Perşembe
"İmara kapalı arsayı neden, nasıl ve kimden aldınız?.."
-
30 Mart 2011 Çarşamba
PKK kitap yazsın, DHKP-C broşür bastırsın!...
-
4 Mart 2011 Cuma
"Hoca"dan yeni öğrencilerine ilk ders...
-
10 Şubat 2011 Perşembe
Buna "dik duruş" değil "mızırdanma" denir...
-
27 Ocak 2011 Perşembe
Baro için utanç kaynağı...
-
12 Ocak 2011 Çarşamba
"Dev proje" ve akıl almaz engellemeler...
-
6 Ocak 2011 Perşembe
Eskişehirliler dehşet içinde!..
-
28 Aralık 2010 Salı
Eskişehir’de gerçekten "Kral Çıplak" demek gerekiyor...
-
12 Aralık 2010 Pazar
Omlet Partisi
-
12 Kasım 2010 Cuma
"Sarısungur’dan bana ne" demek o kadar kolay değil...
-
10 Kasım 2010 Çarşamba
Bu kadar da pişkinlik olmaz ki...
-
27 Ekim 2010 Çarşamba
Askeriye yeni çaycılar mı arıyor?
-
22 Ekim 2010 Cuma
Sarısungur’da "İkinci perde"
-
20 Ekim 2010 Çarşamba
Sarısungur "farklı ve özel" bir köy... Yapılanlar "farklı ve özel" işler...
-
12 Ekim 2010 Salı
Ah Türkiye’m, vah Türkiye’m!
-
6 Ekim 2010 Çarşamba
Termal ayıbımız
-
27 Eylül 2010 Pazartesi
"Korsan gemisi" de iyi para eder...
-
24 Eylül 2010 Cuma
ESKİ Genel Müdürü Taşeronluk Yaptı mı?
-
13 Ağustos 2010 Cuma
"ESKİ böyle yapacaksa hiç yapmasın daha iyi"
-
9 Ağustos 2010 Pazartesi
Sfenks’in sorusu, Heron’un gözleri...
-
31 Temmuz 2010 Cumartesi
Sanki, “yangından mal kaçırılıyor”
-
27 Temmuz 2010 Salı
Çok şükür ki Yenigün gibi bir gazete var!
-
26 Temmuz 2010 Pazartesi
Bir yaşam (!) uğruna yok edilen yaşamlar...
-
21 Temmuz 2010 Çarşamba
"Fabrikalar Bölgesi"nde sıkıntı ne, yaratıcısı kim?
-
15 Temmuz 2010 Perşembe
“BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ ÇALIŞIYOR…!”
-
12 Temmuz 2010 Pazartesi
Büyükşehir Belediyesi ve ESKİ nereye "borç para" verdi?
-
2 Temmuz 2010 Cuma
Dert yanılacak bir şey yok... Hesabı verilecek çok şey var...
-
30 Haziran 2010 Çarşamba
Murat Keskin haklı çıktı: Harbiden çakma plajmış!
-
27 Haziran 2010 Pazar
Yağmur boya ve cilaları siliyor
-
24 Haziran 2010 Perşembe
Teröristleri ‘çoban’ zannedersen!...
-
23 Haziran 2010 Çarşamba
Terör, Bahçeli ve Kılıçdaroğlu!
-
22 Haziran 2010 Salı
"Zamlara alışılır" diye boşuna bekliyorlar...