Erhan Erden SEyitgazi Belediye Başkan Adayı


Konuk Yazar



Konuk Yazar

Eskişehir yaşanabilir bir şehir mi gerçekten?

Eskişehir yaşanabilir bir şehir mi gerçekten?
Eskişehir yaşanabilir bir şehir mi gerçekten?
25 Eylül 2013 Çarşamba Okuma 15.884

Devlet Demir Yolları’na ait ekonomik ömrünü de tamamlamış bir köprü yıkıldığı için bir şehirde trafik içinden çıkılmaz bir hal alıyorsa o şehir muhtemelen Avrupa şehri değildir, Avrupai bir şehir olduğu da tartışmalıdır!

 Bir şehri şehir yapan, bir yol kapandığı zaman o yolun yükünü aktarabileceğiniz daha başka yolların, seçeneklerin var olmasıdır. Seçeneklerin olmadığı yer şehir değildir, çok az olduğu yer de yaşanabilir bir şehir değildir!

 Bir şehirde bir köprü yıkıldığı, o köprü üzerindeki yol kullanılamadığı için, Eskişehir’de olduğu gibi, büyük bir trafik keşmekeşi yaşanıyorsa o şehrin belediye yönetiminin vatandaş odaklı bir hizmet peşinde koştukları, şehir halkının rahatını düşündükleri söylenemez!
 Akşam saatlerinde bir vatandaş Yunuskent’ten Çamlıca’daki evine, toplu taşıma araçlarını kullanarak 65-70 dakikada ancak gidebiliyorsa, şehir halkı toplu ulaşıma ait duraklarda onlarca dakika beklemek zorunda kalıyorsa Eskişehir’in yaşanılabilir bir şehir olduğunu söylemek nasıl mümkün olur?
 
BU NASIL AVRUPAİLİK, BU NASIL YAŞANILABİLİRLİK!
 Başka bir şehirden şehrimize gelen 9 yaşındaki bir çocuk, şehrimize gelişinden birkaç gün sonra tramvayın altında ezilerek can veriyorsa, şehrimizin belediye başkanı da bu olayda suçlaya suçlaya 9 yaşındaki o çocuğu buluyorsa, kim inanır Eskişehir’in yaşanılabilir bir şehir olduğuna?
 Çöplerin sokakların ortasına gündüzden atıldığı, kimilerinin askılara bir süs gibi asıldığı, bu çöplerin rüzgâr ya da hayvanlar tarafından parçalanması nedeniyle birçok alanın adeta küçük bir çöplük görüntüsüne büründüğü bir yer Avrupa şehri ve yaşanılabilir bir kent olabilir mi?

 En büyük bulvarı iki sıra park eden araçlarla dolan, otobüs durakları dahi otopark olarak kullanılan, tabanı yamalı asfalt olan bir şehir Avrupai ve yaşanılabilir olarak addedilebilinir mi?

 Sürücülerinin akşam sabah trafikten şikâyetçi olduğu, trafik lambalarının sıklığı yüzünden araçla ilerlemenin mümkün olamadığı yollarda, araçların sık sık çukurlara düşmesi ve tümseklere çarpması Avrupai ve yaşanılabilir bir şehir olduğumuzun mu işaretidir?

 Halk otobüslerinde seyahat eden yolcuları arızasız olarak ücretlendirmeyi henüz başaramamış bir şehir
Avrupa şehri olabilir mi?

 Yollarının ve kaldırımlarının, bırakın engelli olanları, hiçbir engeli bulunmayan yaşayanlarının bile kullanırken büyük sıkıntılar yaşadığı bir şehir yaşanılabilir bir şehir olabilir mi?

 Çocukların, gençlerin ve kadınların kendi mahallelerinde spor yapmak, gezinmek ya da hava almak için yeterli alt yapıyı, parkı, koşu yolunu bulamadığı bir şehir ne kadar Avrupai ve ne kadar yaşanılabilirdir ki?
 Alınan mesafeye göre şehir içi toplu ulaşım ve içilemeyen musluk suyu bedellerinin bu kadar yüksek olduğu bir şehir ne kadar yaşanılabilir bir şehirdir ki?
 
ÇOCUKLARIN TRAMVAY ALTINDA, SU KANALLaRINDA ÖLMEDİĞİ BİR ŞEHİR!
 Sağanak yağışların olduğu zamanlarda cadde ve sokakları göle dönen, içinden geçen sulama kanallarında çocukların can verdiği bir şehir yaşanılabilir bir şehir midir?

 Örnekleri daha da arttırmak mümkün. Ancak örnekleri arttırmanın da bize bir faydası yok ve keşke olumsuz yönde tek bir örnek bile veremeyecek durumda olsaydık. Ama önemli olan şehri yönetenlerin, kendilerini marka olarak görenlerin tüm bu eksikleri, yanlışları, hataları görüp ona göre kendilerini ve kendilerine bağlı kurumların yaptıkları işleri düzeltmeleridir.

Meydana getirilen algı nedeniyle şehirde yaşayan insanların bir bölümü bir süre tüm bu eksiklerimizi görmezlikten, duymazlıktan, bilmezlikten gelse de eninde sonunda acı gerçekler ile karşı karşıya gelecekler. Her geçen gün Eskişehirliler daha fazla, kendilerine anlatılan Avrupailik ve yaşanılabilirlik masallarından gerçeğe uyanmaya başlayacak.

 Eskişehir halkının bir bölümünde bu uyanış başlamış durumda. Çünkü daha düne kadar övündüğümüz şeyleri hemen her şehrin yapmış ve yapmakta olduğunu, hatta şehrimizi kimi konularda geçmeye başladıklarını fark ediyor ve endişeye kapılıyorlar. Bu Eskişehir için oldukça faydalı bir uyanış. Çünkü şehrin kusurları, eksikleri Porsuk kenarının ışıklandırılması ve şehrin heykellerle donatılması ile örtülemeyecek kadar ortada ve bu kusurların giderilmesi için çalışan bir belediye yok ortada!
 Eskişehir halkı, önümüzdeki yerel seçimleri yeteri kadar iyi değerlendiremediği takdirde, bugün olduğundan çok daha büyük sıkıntılar yaşamaya devam edecek, şikâyetlerini anlatabileceği bir merci dahi bulamayacaktır!

 Gerçek anlamda, hemen her yönüyle yaşanılabilir bir Eskişehir’i ortaya çıkarabilmek için her birimiz üzerine düşeni hakkıyla yerine getirmek zorunda. Bazen üzerimize düşen sadece bu eksiklerimizi, kusurlarımızı fark edebilip düzeltebilecek belediye başkanları seçebilmektir!
 
ARTIK KEM KÜM ETMEYECEĞİZ!
 14 Haziran 2012 tarihinde “Frig kem küm!” başlığıyla bir yazı yazmış ve Eskişehir’in sahip olduğu tarihi zenginliğin kıymetinin bilinememesine isyanımızı dile getirmiştik. Yazımız FRİGKÜM’ün, yani Frigya Kültürel Mirasını Koruma ve Kalkınma Birliği’nin çalışmaları ile ilgiliydi. Kurucuları Eskişehir, Afyonkarahisar ve Kütühya İl Özel İdareleri olan FRİGKÜM ile ilgili yazımızdan sonra İl Genel Meclisi Başkanı Ahmet Yapıcı aramış ve kuruluş ve hakkında bizi bilgilendirmişti. Esas itibariyle 150 bin liralık bütçesi dikkatimizi çekmişti FRİGKÜM’ün.

Ancak bir kuruluşta görev alanlar eğer kafaya iyi bir şeyler yapmayı koyarlarsa küçük bütçeler onların önünde bir engel olamıyor. Frig Yürüyüş Yolu da işte küçük bütçe ile yapılan işlerden birisi. 500 kilometrelik bir alanının görülmesini sağlayacak şekilde oluşturulan yürüyüş yolu uluslar arası standartlara uygun işaretleme, bilgilendirme ve yönlendirme çalışmaları tamamlandıktan sonra hizmete açıldı. Tarihi doğal güzellikleri seyreyleyerek bir gezi gerçekleştirmek bundan sonra çok daha keyifli olacak. Küçük, basit gibi görülen bu iş Frig mirasını değerlendirme adına atılmış adımların en önemlilerinden birisi. Hayırlı olsun…

Şezai Şen
İkşi Eylül Gazetesi





YORUM YAZ
Bu habere yorumlar

Tüm yazıları