Erhan Erden SEyitgazi Belediye Başkan Adayı


Hüseyin DÜŞ



Hüseyin DÜŞ

AŞK ADAMI MI?.. KAÇIP FIRDÖNEN Mİ?..

AŞK ADAMI MI?.. KAÇIP FIRDÖNEN Mİ?..
AŞK ADAMI MI?.. KAÇIP FIRDÖNEN Mİ?..
19 Kasım 2012 Pazartesi Okuma 15.580

   Türk İslam tarihine baktığımızda, çok sinsice hareket edip, aslını gizleyen ve gizli emeller uğrunda ustalıkla ikili oynayan karaktersiz sahte aşk adamlarının hiçte azımsanmayacak sayıda olduğunu temaşa ederiz. Farklı ülkelerin ajan ve misyonerleri biryana, kabuğu Müslüman çekirdeği Yahudi olan (dönmemiş) dönmeleri yani Sabetaistleride bilmeyeniniz yoktur. Ecdadımız Osmanlının, içten kemirilip çökertilmesindeki etkileri hiç ama hiç yadsınamaz.

  Bizden ve Müslüman gördüğümüz ve tarihte bir benzerinin daha görülemeyeceğine emin olduğum bir münafıklık başarısını sergileyen Sabetaistler kardeşleri olan Masonlarla birlikte, 50 yıl gibi kısa bir sürede Osmanlı Devletinin sonunu getirmişlerdir.

  Ya şimdi!..

Türkiye’mizin sonunu getirecek böyle Sahte Aşk Adamları yok mu?

  Günümüzde kendisinin sırrı tam olarak çözülememiş, dönme mi, ajan mı olduğu tam manasıyla anlaşılamamış hain tiplerde var. Hem bu öyle bir ihanet ki dünya bir benzerini daha sahneye koyar mı bilinmez?

Kendisini, ihanet ettiği topluma o kadar farklı gösterir ki bu sahte aşk adamları; “Ben kül yutmam” diyenler bile onun havasından etkilenip, ona sevdalanırlar. Deli gibi çalışıyor ve ömrünü memlekete vakfediyor diye düşünmeye başlar bazılarımız.

  Bu sahte aşk adamı!.. birilerini öyle büyülemiştir ki, tuttuğu sapkın yolda hem kendini hem de milyonları yoldan çıkarıp azgınlaştırır. Önceleri hak yolunda ahlaklı olan bu zevatlar yolu şaşırdıklarında, doğuştan kötü olanlardan daha azgın, daha beter olurlar. Eskiler boşuna söylememiş “ Şaraptan bozma sirke, keskin olur” diye…  

  Aşk Adamı olmak en başta Sebat ve Sadakat gerektirir.

Tıpkı; Hz. Muhammed (s.a.v) de örneğini gördüğümüz gibi…

  Müşrikler, Allah Rasulünü davasından vazgeçirmek için, her türlü yola başvurmuşlardı. Alay, hakaret, tehdit ve işkencelerinin etkili olmadığını görünce vaat yolunu denemişlerdi.

Müşrikler: “Muhammed’in davasından vazgeçmesi için O’na, mal, kadın ve devlet başkanlığı dahil ne isterse verelim” dediler. Bu tekliflerini amcası Ebu Talip’le O’na gönderdiklerinde Resulullah’ın meşhur cevabını hatırlarsınız değil mi?..

Neydi o cevap?..

“Allah’a yemin ederim ki, amca, onlar güneşi sağ elime, ayı sol elime verseler yinede bu davadan vazgeçmem. Allah ya dinine zafer verir veya kendimi bu din uğrunda feda ederim.”  [İbn-i Hişam, Şira, 1. 226]

  Biraz sıkıyı görünce Kaçıp Fırdönen, herkes dönse biz dönmeyiz dediği davasında, sebat ve sadakat gösteremeyen kişilere duyulan sevdalar yüzünden, Müslüman topluluklar rotasını şaşırmış ve koca okyanusta yönünü tayin edemeyen bir sandal misali oradan oraya savrulup durmaktadır maalesef…

  İhanet içindeki bir takım sapkınları bizlere dava ve aşk adamı diye lanse edenlere karşı bizde üzerimize düşen sorululuğumuz gereği uyarı ve ikazlarımızı yapacağız elbette. Bu sahte Aşk ve Dava Adamlarının borazanlığını yapmamaları gerektiğini hatırlatmak boynumuzun borcudur.

  Sevgililer sevgilisi Hz. Muhammed (s.av), bir hadisinde buyuruyor ki; “Gelecekte bir takım idareciler olacak ki, siz onların işlerinden bazısını “maruf” bazısını da “münker” göreceksiniz. Artık münker (batıl) ı münker tanıyan ve onu düzeltmeye çalışan, onun cezasından beridir. Buna gücü yetmediğinden dolayı ancak kalbi ile onu inkar eden ve ondan nefret eden kimsede onun günahından salim olur. Fakat kötülüğe rıza gösterip, ona tabi olan ise, hem günahtan hem de suç ortaklığından kurtulamaz.”   [Müslim: C.6, S. 55]

  Şimdi bir Müslüman; şu sayacağım kötü ve batıl işlere nasıl rıza gösterebilir sorarım size?

-         Kafir Batı istiyor diye onların safında yer alıp komşu Müslüman ülkelerin harap edilmesine fırsat verilmesi

-         Zina ve eşcinselliğin serbestleştirilmesi

-         Faizsiz yaşayamayız denilip, faizin özendirilmesi

-         Domuzun kasaplık et sınıfına sokulup, yetiştirenlere kredi kolaylığı sağlanması

-         Vatan toprağımızın yabancılara satılması

-         Kar eden kamu kurum ve fabrikalarının üç kuruşa peşkeş çekilmesi

-         Ortadoğu’nun tahıl ambarı olan ülkemizde tarımın can çekiştirilmesi

 

  Bu ve benzeri bir çok yanlış icraatlara ve bunların müsebbibi sahte aşk ve dava adamlarına rıza gösterip, sessiz kalmamızı isteyen satın alınmış, kandırılmış kalemşörlere inat, biz “Maruf” u yani iyi ve güzel olanı ifade etmeye devam edeceğiz, inşallah…





YORUM YAZ
Bu habere yorumlar

Tüm yazıları