Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli ve Önerilerimiz
Millî Eğitim Bakanlığı’nın (MEB) on yıldan beri planlanan en kapsamlı müfredat çalışması tamamlandı.
Yeni müfredatta yüzde 35'lik bir “Seyreltme” yapılarak ders içerikleri sadeleştirildi. Yani, ders sürelerinde bir değişiklik olmayacak ancak dersler sadeleşecek.
Bir hafta boyunca askıda kalacak yeni müfredatın tüm teknik detayları Mayıs ayı içerisinde yapılacak bir lansman toplantısıyla kamuoyuna tanıtılacak.
Bakanlığın konu ile ilgili çalışmalarını daha yakından görmek, incelemek, görüş ve önerilerinizi bildirmek için şu adresten ulaşabilirsiniz: https://gorusoneri.meb.gov.tr/
Bu konu 22 yıllık bir iktidarın, iktidar olma kudret ve yeteneğinin en somut göstergelerinden biri olarak kabul edilebilir.
Kitaplarda yapılan çalışmaları yakından incelemeye çalışırken meselenin kolay olmadığını kendi adıma teslim edeyim ve işi en zor bakanlıklardan birinin, belki de en önemlisinin MEB olduğunu itiraf etmiş olayım.
Aslında bu çalışmaların tarihi on bir yıl kadar öncelerine dayanıyor.
On bir yıl içinde uzun görüş alışverişleri ve toplantılar yapılmış.
Münhasıran bir yıl içerisinde yirmiden fazla çalıştay düzenleniyor.
Binden fazla öğretmen ve akademisyenle toplantılar yapılıyor.
260 akademisyen, 700'ün üzerinde öğretmen ise bu çalışmalara sürekli katılmış.
Sonunda her bir ders için oluşturulan ekiplerle yüzlerce toplantı yapılıyor.
Çocukların yaşlarına göre akademik yetkinliklerinin üstünde olup zorlanacakları bilgiler de müfredattan çıkarılıyor.
Bu şekilde öğrencilerin sadece bilgi ve becerilerle değil; aynı zamanda kişisel değerler, insan ilişkileri, sağlık, sanat, kültür ve toplumsal sorumluluk gibi farklı alanlarda da gelişmeleri amaçlanıyor.
Yeni müfredatta bu yönde dersler de olacak.
Bu anlamda:
-Bilgi okuryazarlığı,
-Dijital okuryazarlık,
-Finansal okuryazarlık,
-Görsel okuryazarlık,
-Kültür okuryazarlığı,
-Vatandaşlık okuryazarlığı,
-Veri okuryazarlığı,
-Sürdürülebilirlik okuryazarlığı,
-Ve sanat okuryazarlığı
olmak üzere dokuz okuryazarlık türü belirlendi.
Yeni müfredat ile ilk kez yeni bir öğrenci profili tanımı da yapıldı.
Buna göre, müfredatın hedeflediği öğrenci, "yetkin ve erdemli insan" olarak tanımlandı. Yetkin ve erdemli insanı önceleyen öğrenci profili, yeni müfredatta ana merkeze alındı.
Sadece akademik başarılara odaklanmanın doğru olmadığı, her bir öğrencinin kendine özgü potansiyeli olduğu tespitine öncelik verildi. Yeni müfredatta ayrıca ilk kez "Erdem-değer-eylem modeli" de yer aldı. Tasarlanan bu modelde "adalet", "saygı" ve "sorumluluk" üst değerler olarak ele alındı.
Yeni müfredat taslağında ilkokul ve ortaokullarda Türkçe, liselerde ise Türk dili ve edebiyatı derslerinde dinleme, konuşma, yazma ve anlama olmak üzere dört dil becerisini temele alan köklü değişiklikler yapıldı.
Matematik derslerinde neredeyse tüm sınıflarda konular sadeleşti. Bazı dersler bir üst sınıfa kaydırıldı. Yeni müfredatta yer verilen 5 matematik alan becerisi, matematiksel muhakeme, matematiksel problem çözme, matematiksel temsil, veri ile çalışma ve veriye dayalı karar verme, matematiksel araç ve teknoloji ile çalışma olarak belirlendi. Matematiğin ezberden uzak, gündelik hayatla iç içe bir ders olarak işlenmesi hedeflendi.
Görüş ve Önerilerimiz:
Açıkçası on bir madde halinde, birçok eğitimci ve tecrübeli akademisyen dostumuzla görüşerek oluşturmaya çalıştığımız aşağıdaki görüşlerimizin değerlendirileceğini, geleceğimiz adına Sayın Bakan Yusuf Tekin ve ilgililerden beklemek sanırım hakkımızdır.
1- Bu çalışmada emeği geçen bakan, akademisyen, öğretim elemanı ve eğitim emekçilerini tebrik ediyorum.
2- Sözü edilen dokuz okuryazarlık içinde ‘Kültür Okuryazarlığı’ ve “Sanat Okuryazarlığı’ zikredilmesi son derece yerinde bir karardır. Ancak birinci sınıftan on ikinci sınıfa kadar tüm eğitim süresince okullarımıza haftalık Türkçe dersleri saatleri kadar Kültür dersi konulmalıdır.
Uzun yıllardır yetişen Batı özentili insan tipi yerine, yüzyıllarca Batı’ya örneklik ve öncülük yapmış olan bir “yerli insan modeli” için kültürel değerlerimizi önemseyen nesiller yetişmesine zemin hazırlayan bir anlayış benimsenmelidir.
3- Bu çağın insan üzerindeki en önemli etkilerinden biri de ‘sorumluluk alma yaşının giderek yükselmesidir.’ Bu sebeple öğretmen yetiştiren okulların süreleri iki yıl daha uzatılarak altı yıla çıkarılmalı, mezun olan öğretmene bir Doğu bir de Batı dili öğretilmelidir. Ayrıca, eğitim ve öğretim konularında yüksek lisans mecburiyeti getirilmelidir.
4- Ana sınıfları dahil beş yıllık ilk eğitim süresince öğretmenlerin büyük bir kısmı kadınlardan oluşmalıdır.
5- Eğitim ve öğretim camiasının tamamı bir yıl içinde sadece bir ay süreyle tatil yapmalı, Türkiye’de yaşanan iklim farklılıkları dikkate alınarak tatil yapılacak ay bölgelere göre belirlenmeli ve derslerin önemli bir kısmı doğal ortamlarda yapılmalıdır.
Bunun için hemen hemen bütün belediyelerin yaptırdığı piknik alanları, altyapı bakımından biraz daha geliştirilerek kullanılabilir.
6- Okullarımızdaki sınıflar karma olduğu için öğretmen-öğrenci ve öğrenci-öğrenci mahremiyeti cinsiyet eğitim ve öğretimini engellemektedir. Bu çerçevede özellikle anneliğin, babalığın sorumlulukları çocuklarımıza yeterli şekilde anlatılıp, öğretilememektedir. Bunun sonucu olarak sosyal hayatımızda son derece büyük problemler olmakta, boşanmalar artmakta; şiddet, hatta cinayetler giderek daha sık görülmektedir.
Bunların önüne geçilmesi için hususiyle son sekiz yılda kızlar ve erkekler ayrı sınıflarda, kendi hemcinsindeki öğretmenler tarafından öğretilip eğitilmelidir.
7- Öğretmen maaşları yüksek olmalı, herhangi bir kimse ‘bir yüksek okul bitirmek için’ bu okullara girememeli, öğretmenlik mesleğini bilerek, isteyerek, severek yapmalı ve bu okullara, toplumun bütün meslek gruplarını öğretmenin yetiştirdiği dikkate alınarak en yüksek puanlarla girebilmelidirler. Öğretmen yetiştiren okullar yüksek okullar arasında en itibarlısı haline getirilmelidir. Dikkatle bakıldığında ne yazık ki bugün bunun tam tersini görmekteyiz, dolayısıyla ilmi ve ahlaki erozyonu önleyemiyoruz. Hepimiz toplumdaki bu bozulma ve yozlaşmadan ciddi şekilde etkileniyoruz.
8- Yapılan değişikliklere yakından bakılınca, bunlar, eğitimde önemli mesafe almış birçok ülkenin eğitim-öğretim yapısı dikkate alınmış ve bu konular alanında yetkin akademisyen ve bürokratlar tarafından ele alınarak sonuçlandırılmış.
Ne var ki, bunları okullarımızda uygulayacak öğretmenler sadece birkaç aylık “iç hizmet eğitimi” yaparak öğrencilere ders verecekler.
O sebeple bu yol ve yöntem yanlıştır.
Yukarıda sözünü ettiğimiz gibi derhal öğretmen yetiştiren okullarda köklü değişimler yapılmalıdır.
Eğer bu köklü değişim yapılmazsa birçok konuda olduğu gibi bu konuda da yıllarca yapılan emekler boşa gidecektir.
Uygulamayı yapacak öğretmeni yetkin, kararlı, donanımlı, bilgili, faziletli ve erdemli kişiler olarak yetiştirmek milletimizin bütün fertlerini de olumlu etkileyecektir.
9- Nurettin Topçu’nun üzerinde haklı olarak durduğu “İrade Eğitimi” bu çağın giderek yaygınlaşan yıkıcı cereyanları karşısında insanımızı adeta çelik iradeli olarak yetiştirmemizin gerekliliğini ortaya koymaktadır. Bu sebeple öğretmen yetiştiren okullarda irade eğitimine önem verilmelidir.
Bu çerçevede okullarımızda kültür ve sanat eğitiminin önemini bir kez daha vurgulamış olalım.
10- Programda yapılan değişiklikleri asla küçümsemiyorum, tersine, çok önemli bir adım olarak düşünüyorum.
Fakat daha önce de yazmıştım, Türkiye'nin bazı konularda tam bir devrime ihtiyacı var.
Bunların ilki de “Eğitim ve Öğretimde Devrimdir.”
Okullarda çoğu öğretmenin sadece gözetim yaptığını hepimiz biliyoruz, buna rağmen binlerce öğretmen atama bekliyor.
Öğretmen yetiştirmenin kıstası, yepyeni bir medeniyet inşasını gerçekleştirecek insan modeli olmalıdır. Umarım ve dilerim ki, çok iyi niyetli, gayretli ve tecrübeli olan bakanımız Yusuf Tekin Bey bu devrimin temel taşlarını döşüyor olsun.
11- Son yıllarda oldukça olumlu bir gelişme olarak okullarımızda “Okuma Dersleri” yapılmaktadır. Ancak bu, bazı öğretmenlerin inisiyatifine göre değişime uğramaktadır. Okuma dersleri bütün ilk ve orta öğrenimde uygulanmalı ve psikologların çok faydalı gördüğü şekilde okumalar sınıflarda sesli olarak uygulatılmalı. Ayrıca dil zenginliğimizin vurgulanması, üslubun önemi, kültürel değerlerimizin ve Ali Kuşçu gibi Müslüman ilim öncülerimizin hayatları, ilmi çalışmaları bu okumalarda ortaya konmalıdır.
“Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli” üzerinde emeği olanları yeniden tebrik ediyorum.
“Uluslararası Öğrenci Değerlendirme Programı” (PISA) dikkate alınarak ve söz konusu edilerek yapılan bu çalışma her şeye rağmen çok önemli bir adımdır.
Bu adımı önemsiyorum, bir şartla ki: Öğretmenleri iç hizmete alarak bu meselenin çözüleceğini beklemek, çalışmaların zayi edilmesi anlamına gelmektedir. İç hizmet eğitimi yapılmalı ancak, hiç vakit kaybetmeden öğretmen yetiştiren okullar yukarıda sözünü ettiğimiz çerçevede yeniden dizayn edilmelidir.
Ferman Karaçam
YouTube: www.youtube.com/c/FermanKaraçam
İnstagram: www.instagram.com/fermankaracam
Facebook: www.fb.com/karacamferman
Twitter: www.twitter.com/fermankaracam
Web Sitesi: www.fermankaracam.com
E-Mail: fermankaracam@gmail.com
Tüm yazıları
-
8 Mayıs 2024 Çarşamba
Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli ve Önerilerimiz
-
23 Nisan 2024 Salı
Hak,Hukuk,Adalet ama Yoldaşlar Hariç
-
10 Nisan 2024 Çarşamba
Gazze’ye de Bayram Geldi mi?
-
29 Mart 2024 Cuma
Kazım Kurt’un Tutarsızlıklıkları
-
28 Mart 2024 Perşembe
Ayşe hanıma sorulacak sorular listesi
-
19 Mart 2024 Salı
Bu mantık Yetim hakkı yemekse siz onu Ahmet Ataç’ a sorun
-
10 Mart 2024 Pazar
Kazım Kurt’a Hodri Meydan Eski defterleri açmaya davet ediyorum !!
-
3 Mart 2024 Pazar
Kazım Kurt’tan Emek ve 71 Evler sakinlerine büyük ayıp!
-
24 Şubat 2024 Cumartesi
Seçim Bahane, Reklam Şahane
-
18 Şubat 2024 Pazar
Ayşe Hanım Şehri Ranta Teslim etmeyecekmiş (!)
-
8 Şubat 2024 Perşembe
Ak Parti Odunpazarı Belediye Başkan Adayı Özkan Alp “Belediyecilik Gönül İşi”
-
4 Şubat 2024 Pazar
Eskişehir’deki CHP’li Belediye Başkan Adayları DEM Parti’nin desteğini sonuna kadar hak ediyorlar
-
11 Ocak 2024 Perşembe
Siz mi Özgür ve Bağımsızsınız ?
-
9 Aralık 2023 Cumartesi
Bir gazetecinin dünyaya barış veya savaşı getirebilir
-
31 Ekim 2023 Salı
Ajda Pekkan ve Eskişehir
-
27 Temmuz 2023 Perşembe
Utanacaklar mı dersiniz?
-
25 Temmuz 2023 Salı
Eskişehir’de Hangi Belediye Hangi Medya kuruluşlarını Fonluyor !
-
11 Mart 2023 Cumartesi
SAADET’LİLERE AÇIK MEKTUBUMDUR..
-
7 Eylül 2022 Çarşamba
BİR FESTİVAL VE 2 EYLÜL SENDROMU
-
12 Mayıs 2022 Perşembe
Eskişehir Valiliği gençliğe hizmet ediyor ama ne anlarsınız!
-
21 Nisan 2022 Perşembe
Denetlenemeyen Belediyeler ve yansız, tarafsız, BRAVDA
-
18 Nisan 2022 Pazartesi
Eskişehir’in tramvay ihalesi ve ilginç tesadüfler...
-
21 Haziran 2021 Pazartesi
“CHP iktidara gelse bile muhalefet yapar” sözünü doğru çıkartan haller bunlar!
-
9 Nisan 2021 Cuma
Anlatmaya gerek yok, işte Odunpazarı Belediyesi
-
5 Nisan 2021 Pazartesi
KENDİMİZİ Mİ KANDIRIYORUZ!
-
9 Mart 2021 Salı
BELKİ BİR GÜN KABUĞUNU KIRAR BU KENT!
-
19 Ocak 2021 Salı
VASIFSIZ ŞEHİR ESKİŞEHİR!
-
9 Ağustos 2020 Pazar
Hem suçlu hem güçlü: Kızına sağlık raporu vermedi diye doktorlara tekme tokat saldırdı
-
21 Mayıs 2020 Perşembe
Belediyelerde görevli 2 kardeşle ilgili yeni iddialar da yenilir yutulur gibi değil!
-
17 Nisan 2019 Çarşamba
RAPOR DEĞİL MAKALE
-
24 Mart 2019 Pazar
YALANDAN KİM ÖLMÜŞ
-
20 Mart 2019 Çarşamba
HDP’DEN UTANIYOR MUSUNUZ
-
8 Mart 2019 Cuma
’Beka’yı Google’da değil o şehidin gözlerinde ara’
-
15 Kasım 2018 Perşembe
Bi tarihte “AKP iktidarının projesini” alkışlarken biz!
-
14 Ağustos 2018 Salı
Kur balon, rakamlar gerçek!
-
30 Ağustos 2017 Çarşamba
10 milyon kesseniz ne olur!
-
8 Ağustos 2017 Salı
YABANCILIK ÇEKMİYORDUR
-
31 Temmuz 2017 Pazartesi
Seni çok seviyorum Eskişehir
-
6 Temmuz 2017 Perşembe
Darbenin siyasi ayağı yürüyor! Enkazın altında Kılıçdaroğlu kalır..
-
12 Haziran 2017 Pazartesi
Anılarımdan…
-
8 Mayıs 2017 Pazartesi
Büyükşehir işkencehânesi
-
28 Nisan 2017 Cuma
Yediler Parkı’na kat çıkmak!
-
29 Ocak 2017 Pazar
Alpay’a vurmadan önce…
-
25 Ocak 2017 Çarşamba
Fikirci Bey: EY CHP SEÇMENİ GEÇTİ O DEVİRLER
-
19 Haziran 2016 Pazar
Belediyeyi hesap uzmanı yönetiyor ama balık istifi tramvay zarar ediyor!
-
24 Kasım 2015 Salı
EN SEVİLEN ÖĞRETMEN HZ. MUHAMMED (S.A.V.)
-
18 Ekim 2015 Pazar
Erdoğan hem Türkiye’de hem de dünyada satranç oynuyor!
-
24 Temmuz 2015 Cuma
Eskişehir’in en büyük sorunu Büyükşehir yönetimi!
-
24 Haziran 2015 Çarşamba
Ahmet Ataç coşmuş bir kere!
-
7 Mayıs 2015 Perşembe
Esogü yeni bir doğuma gebe
-
2 Nisan 2015 Perşembe
Ekmek gibi bir kutsalı bu işe karıştırmayacaktınız
-
21 Mart 2015 Cumartesi
Bu şehirde hiçbirimiz güvende değiliz artık!
-
15 Mart 2015 Pazar
Ak Parti’nin Aday Adayları Ne Yapmaya Çalışıyor?
-
15 Ocak 2015 Perşembe
Fikirci Bey: BİR ŞEFİN OĞLU, ZOR ŞEFİN OĞLU
-
1 Ocak 2015 Perşembe
Eskişehirli çile çekerken halkçı(!) belediye başkanları nerede?
-
5 Aralık 2014 Cuma
Eskişehir batarken keman çalanlar
-
26 Ağustos 2014 Salı
Belediye asfalt parası için her an kapınızı çalabilir!
-
14 Mayıs 2014 Çarşamba
Cezalarla övünüyoruz…
-
23 Nisan 2014 Çarşamba
Esrarengiz sıkıntı
-
2 Nisan 2014 Çarşamba
Erdoğan’ın hezimeti, muhalefetin zaferi!..
-
29 Mart 2014 Cumartesi
PROJELERİMİ AÇIKLIYORUM, ÇALARLARSA ÇALSINLAR
-
1 Mart 2014 Cumartesi
İftirayı Basıp Dağıtmış
-
23 Şubat 2014 Pazar
Seçmen ‘Önce Eskişehir’ derse
-
23 Ocak 2014 Perşembe
Büyükerşen’in hırçınlığı...
-
29 Aralık 2013 Pazar
Yolsuzluk iddiaları Kılıçdaroğlu ve Eskişehir
-
19 Aralık 2013 Perşembe
HAK ETTİN BUNU ERDOĞAN
-
10 Aralık 2013 Salı
Eskişehir’i Allah Korudu
-
1 Aralık 2013 Pazar
Orhan Hoca üzülmüş müdür?
-
28 Kasım 2013 Perşembe
GURUR VEREN ŞEHİR?
-
16 Kasım 2013 Cumartesi
Eskişehir’in trafik sorununda suçlu bulundu: TCDD
-
1 Kasım 2013 Cuma
Ne gereği vardı AK Parti?
-
16 Ekim 2013 Çarşamba
PRINCE OF ESKİŞEHİR
-
5 Ekim 2013 Cumartesi
Ey halkım, bu CHP’ye oy vermeye devam edecek misin?
-
25 Eylül 2013 Çarşamba
Eskişehir yaşanabilir bir şehir mi gerçekten?
-
18 Temmuz 2013 Perşembe
Hangi sağcı CHP’ye oy verecekmiş şaşarım
-
1 Temmuz 2013 Pazartesi
Gerçekten kaygılanın artık..
-
22 Haziran 2013 Cumartesi
Orantısız reklam gücü
-
4 Haziran 2013 Salı
Gezi Parkı olaylarının zamanlamasına dikkat!
-
3 Haziran 2013 Pazartesi
Fikircibey yazdı:Toplumsal muhalefet
-
15 Mayıs 2013 Çarşamba
Siyasi Oda Başkanları
-
7 Nisan 2013 Pazar
ÇAĞDAŞ ESKİŞEHİR RÜYASI
-
19 Ocak 2013 Cumartesi
Oldu paşam!..
-
31 Ekim 2012 Çarşamba
Ulusalcıların da bölücülerin de hedefleri bir!
-
13 Ekim 2012 Cumartesi
Büyükerşen neden toptancı AVM yatırımcısını da alnından öpmüyor?
-
26 Eylül 2012 Çarşamba
ESKİŞEHİR’E YAZIK EDİLİYOR..
-
12 Eylül 2012 Çarşamba
Büyükerşencilik
-
23 Temmuz 2012 Pazartesi
RAMAZAN TAKVAYI ÖĞRENME AYIDIR
-
19 Haziran 2012 Salı
Oktay Kuban, naylon fatura davasını sonuçlandırıp gitmiş!
-
18 Nisan 2012 Çarşamba
Büyükerşen havanda su dövüyor!
-
8 Nisan 2012 Pazar
MUHAMMEDİ AHLAK
-
11 Mart 2012 Pazar
Eskişehir/heykelşehir
-
6 Şubat 2012 Pazartesi
Eskişehir’de öğrenci olmak!
-
2 Kasım 2011 Çarşamba
Tramvay “ulaşım aracı” değil de “fondöten” sanki…
-
9 Eylül 2011 Cuma
Korktukları bir şey mi var?
-
2 Ağustos 2011 Salı
İşte "sır" gibi gizlenen proje
-
29 Haziran 2011 Çarşamba
Yasal olarak imkânsız da bence bisiklet yasaklanmalı!
-
13 Haziran 2011 Pazartesi
Beş maddede seçim analizi
-
27 Mayıs 2011 Cuma
Bir CHP iktidarı olunca ne olur?
-
22 Nisan 2011 Cuma
Bu nasıl bir hesaptır?
-
16 Nisan 2011 Cumartesi
Bisiklet kullanımı için “laf değil iş” üretin…
-
7 Nisan 2011 Perşembe
"İmara kapalı arsayı neden, nasıl ve kimden aldınız?.."
-
30 Mart 2011 Çarşamba
PKK kitap yazsın, DHKP-C broşür bastırsın!...
-
4 Mart 2011 Cuma
"Hoca"dan yeni öğrencilerine ilk ders...
-
10 Şubat 2011 Perşembe
Buna "dik duruş" değil "mızırdanma" denir...
-
27 Ocak 2011 Perşembe
Baro için utanç kaynağı...
-
12 Ocak 2011 Çarşamba
"Dev proje" ve akıl almaz engellemeler...
-
6 Ocak 2011 Perşembe
Eskişehirliler dehşet içinde!..
-
28 Aralık 2010 Salı
Eskişehir’de gerçekten "Kral Çıplak" demek gerekiyor...
-
12 Aralık 2010 Pazar
Omlet Partisi
-
12 Kasım 2010 Cuma
"Sarısungur’dan bana ne" demek o kadar kolay değil...
-
10 Kasım 2010 Çarşamba
Bu kadar da pişkinlik olmaz ki...
-
27 Ekim 2010 Çarşamba
Askeriye yeni çaycılar mı arıyor?
-
22 Ekim 2010 Cuma
Sarısungur’da "İkinci perde"
-
20 Ekim 2010 Çarşamba
Sarısungur "farklı ve özel" bir köy... Yapılanlar "farklı ve özel" işler...
-
12 Ekim 2010 Salı
Ah Türkiye’m, vah Türkiye’m!
-
6 Ekim 2010 Çarşamba
Termal ayıbımız
-
27 Eylül 2010 Pazartesi
"Korsan gemisi" de iyi para eder...
-
24 Eylül 2010 Cuma
ESKİ Genel Müdürü Taşeronluk Yaptı mı?
-
13 Ağustos 2010 Cuma
"ESKİ böyle yapacaksa hiç yapmasın daha iyi"
-
9 Ağustos 2010 Pazartesi
Sfenks’in sorusu, Heron’un gözleri...
-
31 Temmuz 2010 Cumartesi
Sanki, “yangından mal kaçırılıyor”
-
27 Temmuz 2010 Salı
Çok şükür ki Yenigün gibi bir gazete var!
-
26 Temmuz 2010 Pazartesi
Bir yaşam (!) uğruna yok edilen yaşamlar...
-
21 Temmuz 2010 Çarşamba
"Fabrikalar Bölgesi"nde sıkıntı ne, yaratıcısı kim?
-
15 Temmuz 2010 Perşembe
“BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ ÇALIŞIYOR…!”
-
12 Temmuz 2010 Pazartesi
Büyükşehir Belediyesi ve ESKİ nereye "borç para" verdi?
-
2 Temmuz 2010 Cuma
Dert yanılacak bir şey yok... Hesabı verilecek çok şey var...
-
30 Haziran 2010 Çarşamba
Murat Keskin haklı çıktı: Harbiden çakma plajmış!
-
27 Haziran 2010 Pazar
Yağmur boya ve cilaları siliyor
-
24 Haziran 2010 Perşembe
Teröristleri ‘çoban’ zannedersen!...
-
23 Haziran 2010 Çarşamba
Terör, Bahçeli ve Kılıçdaroğlu!
-
22 Haziran 2010 Salı
"Zamlara alışılır" diye boşuna bekliyorlar...