Piknik notları ve İlkyardım
2 Ağustos 2017 Çarşamba
Okuma 8.873
Kıymetli dostlar, havaların ısınmasıyla birlikte artık mesire yerleri dolup taşmaya başladı. Birçok aile büyük şehirlerin sıkıntılı ve stresli yaşamından biraz olsun uzaklaşabilmek için kendisini piknik yerlerine yada sahillere atıyor. Şimdi sizlere, gittiğiniz ve ailecek hoş vakit geçirmek amacıyla bulunduğunuz mesire alanlarında nelere dikkat etmeniz gerektiğiyle alakalı birkaç bilgi vermeye çalışacağım.
Öncelikle pikniğe giderken kıyafetimizi dahi doğru seçmekle başlayacağız. Çiçek tonlarını yansıtan renkte kıyafet olmayacak üzerimizde. Yine özellikle çiçek kokulu olmakla beraber hiçbir parfüm kullanmayacağız. Çünkü birçok böcek ve özelikle de arılar renk ve koku odaklı size yaklaşacaklardır. Üzerinize sıkacağınız koku ve çiçek gibi görünmenize sebep olacak renkli kıyafetlerle birde bakmışsınız o ortamdaki tüm canlılar sizin üzerinize üzerinize gelmekte. Sonrada çocukluğumuzda söylediğimiz o şarkıyı dillendirmeye başlarsınız. Hatırladınız mı? "Arı bende bal yok.......pek çok"...
Karpuz yada kavun mu kestiniz açık havada, biraz sonra uçkun böcekler o meyvelere üşüşmeye başlar. Siz eşiniz dostunuzla sohbete dalıp ta tabağa bakmadan bir parça alır ve ağzınıza götürürseniz o lokmanın üzerindeki bir arı ağız içinizden sokabilir. Pikniğe giderken teneke kutu meşrubatlardaki içecekleri mutlaka yanınızda götüreceğiniz şeffaf bardaklarda tüketin. Kutu meşrubatların küçücük ağızlarından içeri siz başka birşey ile ilgilenirken yine bir arı yada zararlı bir başka böcek girebilir ve size zarar verebilir.
Alerjik bir takım ciddi sağlık problemleri oluşturabilir. Ağız içinden böyle bir arı sokması durumunda hemen bir buz parçasını ağzınızda emerek önlem almak ve çabucak bir sağlık kuruluşuna gitmek durumundasınız.
Yeşillik ve ormanlık alanlarda akrep ve yılan gibi canlılarlada karşılaşabilirsiniz. Öncelikle panik yapmamaya çalışın. Bir şekilde size temas ettiklerinde ise kesinlikle hareket etmemeye sokulan yada ısırılan bölgenizi kaşımamaya ve ovmamaya çalışın. Hareket ve kaşımayla birlikte hayvanın vücudunuza zerk ettiği zehrin kan akışının hızlanmasıyla yaşamsal organlarınıza daha hızlı ulaşıp zarar vereceğini aklınızdan çıkarmayın. Bu tür durumlarda yaraya soğuk uygulama yapılmalıdır. Kesinlikle ısırılan yer kalp seviyesinden yukarı tutulmamalıdır. Isırılan veya sokulan yere bir kesik atıp emmek gibi filmlerde gördüğümüz uygulamaların ölümcül sonuçları olduğunu hatırınızdan çıkarmayın... Eğer bir şekilde size teması olan bu canlıyı etkisiz hale getirip yakalayabilirseniz en yakın sağlık kuruluşuna giderken beraberinizde getirmeyi unutmayınız.
Keneyi de unutmamak lazım. Piknik alanlarında gezerken bize musallat olabilecek diğer bir haşere türüde hiç kuşkusuz "Kene"lerdir... Tedbir için pantolon paçalarınızı çorabınızın içine sokuşturmak en pratik yoldur. Ancak bu en çok çiftçilerimize uygun bir korunma yöntemidir. Yine de bu hususu göz önünde bulundurabilirsiniz. Kene vücuduza yapıştı ise kesinlikle çıkarmak için üzerine sigara basmak, yağ dökmek veya aniden çekmek gibi hamleler yapmayın. Kan emmekle meşgul olan kene aniden çekildiğinde çoğunlukla koparak çıkar yada üzerinde bir baskı hissederse emdiği kanı ve virüslü salgısını kusabilir. Siz siz olun keneyi çıkartmadan hızlıca en yakındaki sağlık kuruluşuna başvurun.
Ormanlık alanlarda başıboş köpekler çoktur. Bir şekilde saldırganlık hissederseniz çok yakınınızda sığınacak bir kulübe yada bir araba var ise oraya çabucak ulaşabilecekseniz koşun aksi halde koşu yarışında bir köpeği geçmeniz imkansızdır. Mecburen köpekle yüzleşmek zorunda kalırsanız yapacağınız en iyi hamle üzerinizdeki kıyafeti çıkartıp kolunuza sarmak ve hayvanın ağzına kolunuzu kaptırtmak olacaktır. Hafif bir yaralanma ile atlatırsanız çabucak yara yerinizi sabunlu suyla en az 5 dakika yıkayınız. Ciddi bir yaralanma oldu ise kanamayı durdurmak için bir an evvel yarayı bir bez ile bandaj sargı yapın. Tabii ki çarçabuk hastaneye giderek kuduz ve tetanoz aşınızı yaptırınız.
Piknikte ayakkabı ve çoraplarınızı çıkararak toprakta gezinmeniz yararınıza olacaktır. Ancak ayakkabılarınızı tekrar giyerken silkelemeyi unutmayın!.. Ayrıca, ayakkabıları silkelemek aziz Peygamberimizin bir sünnetidirde.
Son olarak şunuda ifade edeyim. Piknik yerlerinde yaktığınız mangal ve pişirdiğiniz et ürünleri orada bulunan kedi ve köpekleri bulunduğunuz yere çekmektedir doğal olarak. O canlılarında hakkı olduğunu düşünerek oralara giderken yanınızda fiyatı uygun olan "piliç salam vb." ürünleri de götürün ve o hayvanlara bunlardan ikram edin. Su ihtiyacınız için yanınızda götürdüğünüz örneğin 5 litrelik bir su şişesini yarısından kesip içine su koyarak o canlılarında serinlemesine katkıda bulunun.
Ve tabii en önemliside çevremizi mutlaka temiz tutacağımızı aklımızdan hiçbir zaman çıkarmayacağız.
Kalın sağlıcakla kıymetli dostlarım.
YORUM YAZ
Bu habere yorumlar
Tüm yazıları
-
2 Eylül 2024 Pazartesi
Herkes doğrumu biz doğru isek?
-
9 Şubat 2024 Cuma
Sağlıklı Yaşam İpuçları
-
19 Temmuz 2023 Çarşamba
Başarının en önemli formülü azim ve disiplindir
-
24 Haziran 2023 Cumartesi
Öğütler
-
1 Mayıs 2023 Pazartesi
Bioenerji Şifasının Amacı
-
10 Şubat 2023 Cuma
Bioenerji nedir, nasıl faydalar sağlar?
-
4 Ocak 2023 Çarşamba
Negatifi Hayatınızdan Çıkarın
-
15 Aralık 2021 Çarşamba
Biyolojik alanımız ve şifa
-
3 Şubat 2020 Pazartesi
Bioenerji, Esma-ül Hüsna ve Dua
-
24 Aralık 2019 Salı
Mayamız mı ekşidi?
-
6 Kasım 2018 Salı
Bioenerji ile şifalan
-
22 Haziran 2018 Cuma
Vakit Değiştirme Vakti!..
-
23 Mart 2018 Cuma
Niyet hayır, akıbet hayır
-
25 Ocak 2018 Perşembe
Öldük, bittik demeden silkelenip kendimize gelelim!
-
26 Eylül 2017 Salı
Boş yere yaratılmadın!..
-
2 Ağustos 2017 Çarşamba
Piknik notları ve İlkyardım
-
8 Mart 2017 Çarşamba
Aziz dostumun acı hayat tecrübesi
-
29 Kasım 2016 Salı
İŞTE ÇAY SİMİT HESABI, İŞTE EKONOMİMİZ!..
-
21 Ekim 2016 Cuma
Ne Günlere Kaldık
-
8 Nisan 2016 Cuma
İlkyardımcılara kim yardım edecek!..
-
1 Mart 2016 Salı
Akıllı Adam Olmak!
-
16 Aralık 2015 Çarşamba
Nereye Gidiyoruz, Hani Kalkınma!..
-
28 Ekim 2015 Çarşamba
Kim bu Fos Osmanlıcılar...
-
2 Eylül 2015 Çarşamba
KÖTÜ YÖNETİCİ VE DECCAL
-
14 Temmuz 2015 Salı
Müslümanların Helakı!..
-
22 Mayıs 2015 Cuma
Kimse yapamaz, Ak Parti yapar!..
-
29 Nisan 2015 Çarşamba
YALANCI MAĞRURLAR BİZE YABANCI
-
26 Mart 2015 Perşembe
Memleketi Mahveden Beceriksizler
-
27 Şubat 2015 Cuma
Kepazelik diz boyu, hangisini sayalım?
-
3 Ocak 2015 Cumartesi
İDEAL TOPLUM HAYAL Mİ?
-
25 Kasım 2014 Salı
Dönüşen Dönüşsün, Sen Dönüşme!..
-
25 Ekim 2014 Cumartesi
Türkiye’nin ateşle dansı!..
-
17 Eylül 2014 Çarşamba
Osmanlı geçinen, Aslından Kopuk Paçozlar
-
6 Ağustos 2014 Çarşamba
Hayır, hayır yüz bin kere hayır!..
-
24 Haziran 2014 Salı
İSLAM, SİYASET, YÖNETİM
-
22 Mayıs 2014 Perşembe
Siyonizm-Türklere Karşı Yahudinin Pis Oyunları
-
11 Nisan 2014 Cuma
Bir Gençlik!..
-
24 Mart 2014 Pazartesi
OY’un BÜYÜK, İYİ AMA KİME OY VERELİM?
-
28 Şubat 2014 Cuma
Ben Kimden Tarafım 2
-
29 Ocak 2014 Çarşamba
1997 ile 2014 arasında fark görebiliyor musunuz?
-
30 Aralık 2013 Pazartesi
CEMAAT, HÜKÜMET, MENFAAT
-
26 Kasım 2013 Salı
YALAN YANLIŞ EĞİTİMİMİZ!..
-
30 Ekim 2013 Çarşamba
Kanlı Ellerin Kanlı Projesi: BOP
-
21 Eylül 2013 Cumartesi
Dünya Liderini Dinliyorum!..
-
13 Temmuz 2013 Cumartesi
Ah O Gemide Bende Olsaydım!..
-
11 Mayıs 2013 Cumartesi
Tarlaya Neler Ektik?..
-
26 Mart 2013 Salı
Saptırıcı Liderler
-
20 Şubat 2013 Çarşamba
İslam’a dönen Müslümanlar
-
23 Ocak 2013 Çarşamba
Asgari Ücret ile Asgari 3 Çocuk mu?
-
26 Aralık 2012 Çarşamba
Politika Tesadüf Mü, Komplo Mu?
-
19 Kasım 2012 Pazartesi
AŞK ADAMI MI?.. KAÇIP FIRDÖNEN Mİ?..
-
22 Ekim 2012 Pazartesi
KIYAMET NE ZAMAN?
-
2 Ekim 2012 Salı
Sadıklarla olmak
-
28 Ağustos 2012 Salı
Fitre ve Çay Simit Hesabı
-
24 Temmuz 2012 Salı
Canlı Müslüman İstiyoruz!..
-
28 Haziran 2012 Perşembe
Cinsi Bozuklar
-
1 Haziran 2012 Cuma
Karakterli Müslüman!..
-
2 Mayıs 2012 Çarşamba
Aslından Koparılmış Protestanlar
-
21 Mart 2012 Çarşamba
Haktan Yana Olmak
-
24 Şubat 2012 Cuma
Lider ve Sistem 2
-
4 Şubat 2012 Cumartesi
LİDER ve SİSTEM
-
11 Ocak 2012 Çarşamba
KISSADAN HİSSE!..
-
26 Aralık 2011 Pazartesi
Allah İçin Çalışmak!..
-
10 Aralık 2011 Cumartesi
Cihad Ne Demek?
-
4 Kasım 2011 Cuma
Batı:Tek Dişi Kalmış Canavar!..
-
15 Ekim 2011 Cumartesi
HAYIRLARA MOTOR, ŞERLERE FREN
-
16 Eylül 2011 Cuma
DEĞİŞİM : “Tekamül mü, Tahribat mı?”
-
22 Ağustos 2011 Pazartesi
İnandığın Gibi Yaşa Türkiyem
-
25 Temmuz 2011 Pazartesi
BEN KİMDEN TARAFIM?..!..
-
7 Temmuz 2011 Perşembe
Bereket Dönemi "28 Haziran 1996 ile 2 Temmuz 1997"
-
19 Haziran 2011 Pazar
Ya Güdersin Ya Gidersin
-
13 Haziran 2011 Pazartesi
Seçim Sonuçları Ne Gösterdi?
-
10 Haziran 2011 Cuma
Seçime Doğru;"Arz-ı Mev’ud ve Horoz Dövüşü"
-
6 Haziran 2011 Pazartesi
Erbakan’ı Sevmek!.. Tavizi Sevmemek!..
-
1 Haziran 2011 Çarşamba
Hedef 2023, İstanbul Ayasofya Maratonu
-
25 Mayıs 2011 Çarşamba
Hayalüstü Hayaldi!.. Gerçek Oldu!..
-
19 Mayıs 2011 Perşembe
NE HALLERDEYİZ 2
-
11 Mayıs 2011 Çarşamba
2.Abdülhamit, Erbakan ve Tekerrür
-
28 Nisan 2011 Perşembe
Hak ile Batılı karıştırmayalım 2
-
8 Nisan 2011 Cuma
DÜNYANIN EN BÜYÜK ADALET SARAYI
-
26 Mart 2011 Cumartesi
Hak İle Batılı Karıştırmayalım
-
17 Mart 2011 Perşembe
ORGANİK MAYAMIZ “İSLAM !..”
-
6 Mart 2011 Pazar
DİYALOG VE TOPRAK SATIŞININ PERDE ARKASI
-
28 Şubat 2011 Pazartesi
SUCUĞUNDA TADI KAÇTI!..
-
11 Şubat 2011 Cuma
Ne Hallerdeyiz ?
-
1 Şubat 2011 Salı
Ya AKP Olmasaydı !..