"Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Tanınmalı!"

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nde (KKTC) düzenlenen 20 Temmuz Barış ve Özgürlük Bayramı Töreni'nde önemli mesajlar verdi. Erdoğan, uluslararası topluma seslenerek, "Uluslararası toplum, KKTC'yi tanımalı, diplomatik, siyasi, ekonomik ilişkileri bir an önce kurmalıdır. Doğrudan uçuşların, ticaretin önü açılmalıdır" dedi.

KKTC temasları kapsamında ilk olarak Lefkoşa’daki Atatürk Anıtı’na çelenk bırakan ve anıt özel defterini imzalayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, daha sonra KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar ile birlikte Dr. Fazıl Küçük Bulvarı’nda düzenlenen 20 Temmuz Barış ve Özgürlük Bayramı Töreni’ne katıldı.

51. Yıl Dönümünde Barış ve Özgürlük Vurgusu

Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasında Kıbrıs Türk halkının barış ve özgürlüğe kavuştuğu Kıbrıs Barış Harekâtı’nın 51. yıl dönümünde olmaktan büyük gurur ve memnuniyet duyduğunu belirtti. Harekâtta can veren şehitleri rahmetle anarken, kahraman gazilere şükranlarını sundu. Erdoğan ayrıca, Barış Harekâtı’nın liderliğini üstlenen dönemin Başbakanı merhum Bülent Ecevit’i, Başbakan Yardımcısı Necmettin Erbakan’ı, Alparslan Türkeş’i ve hukuki zemini oluşturan şehit Başbakan Adnan Menderes ile Dışişleri Bakanı Fatin Rüştü Zorlu’yu da minnetle yâd etti. Kıbrıs Türk'ünün egemenlik ve özgürlük mücadelesine önderlik eden merhum Doktor Fazıl Küçük ve KKTC'nin kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş'ı da rahmetle andı.

Kıbrıs Barış Harekâtı’nın, Kıbrıs Türk halkına yönelik sistematik ihlaller ve saldırılar karşısında garantörlük yükümlülükleri çerçevesinde atılmış meşru ve zorunlu bir adım olduğunu vurgulayan Erdoğan, "51 yıl önce bugün şanlı Türk ordusu, kahraman mücahitler ve Kıbrıslı kardeşlerimizle birlikte Enosis hayali kuranları hüsrana uğratmıştır, Ada'ya barış ve huzur gelmiştir" ifadelerini kullandı.

"Kıbrıs'ın Bütün Çiçekleri Makarios'un Kan Kokusu Silemedi"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Barış Harekâtı kadar, harekâta giden sürecin de çok önemli olduğunun altını çizerek, gençlerin 50-60 yıl önce yaşanan olayları çok iyi bilmesi gerektiğini belirtti. 1955'te EOKA terörüyle başlayan, 1974'e kadar Kıbrıs Türk'ünü zulüm ve baskı altında bırakan karanlık dönemi hatırlatan Erdoğan, "EOKA'nın namlusu sadece cana değil, kimliğe, onura, varoluşa da çevrilmişti. Kıbrıs'ın bütün çiçekleri Makarios'un Ada'ya bulaştırdığı kanın kokusunu silemedi" dedi. Erdoğan, Kumsal Katliamı, Kanlı Noel vahşeti, Erenköy Direnişi gibi acıların unutulamayacağını vurguladı ve "Kimse kusura bakmasın, biz Kıbrıs Türk'ü kardeşlerimize yapılanları asla unutmayız, ibret alarak, ders çıkararak, bir daha benzer acıların asla yaşanmaması için ne yapılması gerekiyorsa biz onu yaparız" ifadelerini kullandı.

"Tüketilmiş Federasyon Modelinde Vakit Kaybedemeyiz"

Rumların Ada'nın tek başına sahibi olmalarına izin verilmeyeceğini bildikleri için hep çözümsüzlük peşinde koştuklarını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kıbrıs Türk tarafının ne zaman yapıcı bir irade ortaya koysa sunulan planları reddettiklerini söyledi. "Kıbrıs Türklerini azınlık olarak görüp sözde devletlerine yamamaya çalıştılar" diyen Erdoğan, federal çözüm modelini de kabullenemeyen Rumların iki toplumlu, iki kesimli federal model temelinde hazırlanan bütün çözüm önerilerini reddettiklerini ifade etti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Kıbrıs Türklerinin kaybedecek 60 yılı daha yok. Biz artık tüketilmiş federasyon modeline dayanan Birleşmiş Milletler parametreleriyle vakit kaybedemeyiz" dedi. KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar'ın ortaya koyduğu iki devletli çözüm vizyonunun tüm güçleriyle arkasında olduklarını vurgulayan Erdoğan, uluslararası topluma Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ni tanıma çağrısını yineledi.

KKTC'nin Uluslararası Alanda Artan Görünürlüğü

Bugün gelinen noktada, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin uluslararası alanda görünürlüğünün her geçen gün arttığına işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Rumlar kendini Ada'nın tek hâkimi ve sahibi gibi göstermeye çalışsa da artık Türk Devletleri Teşkilatı'nda, İslam İşbirliği Teşkilatı'nda, Ekonomik İşbirliği Teşkilatı'nda temsil edilen bir Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti vardır" dedi. Hankendi'deki Ekonomik İşbirliği Teşkilatı Zirvesi'nde KKTC bayrağının diğer ülke bayraklarının yanında dalgalandığını hatırlatan Erdoğan, Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev'e ve can Azerbaycan halkına Kıbrıs davasına verdikleri destek için şükranlarını sundu.

Ortak Gelecek İnşası ve Yeni Projeler

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Anavatan Türkiye ile Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin geçmişte olduğu gibi bugün de aynı azim ve istikamette yürümeye devam ettiğini, zorlukları birlikte göğüslediklerini, ambargoları birlikte aştıklarını ve geleceklerini birlikte inşa ettiklerini belirtti. Kıbrıs Türkü'nün hayat standartlarını yükseltecek projeleri de yine birlikte hayata geçirdiklerini ifade eden Erdoğan, bugün temeli atılan Lefkoşa Yeni Devlet Hastanesi'nin birinci etabı ile açılışı yapılan Lefkoşe Çevre Yolu ikinci etabı ve Yeni Maraş Sağlık Merkezi'nin hayırlı olmasını diledi.

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin turizm, eğitim, teknoloji ve dijitalleşme ile öne çıkması ve tüm sektörlerde atılım gerçekleştirmesi için de desteklerin süreceğine işaret eden Erdoğan, 1-4 Mayıs tarihleri arasında Lefkoşa'da gerçekleştirilen TEKNOFEST'e gösterilen büyük ilginin herkesi umutlandırdığını kaydetti.

Konuşmasını merhum Rauf Denktaş'ın mısralarıyla sonlandıran Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Kim ne derse desin, Allah'ın izniyle, Türkiye'nin desteğiyle Kıbrıs Türkü kendi öz vatanında özgürce yaşamaya ebediyen devam edecek. Sırtını kime yaslarsa yaslasın, hiçbir güç buna engel olmayacak. Bırakın eski acıları yaşatmayı, kimsenin buna cüret dahi edemeyeceği bir Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ni inşa edeceğiz" dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, şehitleri minnetle andı, gazilere uzun ve sağlıklı ömür dileyerek, heyecanlarına ortak olan tüm misafirlere, özellikle Azerbaycan, Pakistan ve Bulgaristan'dan gelenlere kalpten kutlamalarını iletti. Erdoğan, 20 Temmuz Barış ve Özgürlük Bayramı'nın Kıbrıs Türk halkına ve tüm millete kutlu olması temennisinde bulundu.