Uzman Klinik Psikolog Melek Abca: “Her yeni yıl bir dönemin kapanışı, yeni bir dönemin başlangıcıdır. Yeni bir dönem başlarken yanımızda neleri götüreceğiz, yeni yıla aynı öfkeleri, kızgınlıkları mı taşıyacağız? Neyi geride bırakmalıyız ve neye başlamalıyız?”

Her yeni yıl yeni başlangıçları, umutları, hedefleri ve heyecanları beraberinde getiriyor. Yeni yıl yaklaşırken kararlar alınıyor, planlar yapılıyor. Yeni yıl başlangıçları hedef belirlemek için ayrı bir anlam taşıyor. Peki, yeni yılın güzelliklerini karşılamak, hayata dair motivasyonumuzu ve farkındalığımızı artırmak için neler yapmamız gerekiyor?

Memorial Ankara Hastanesi uzmanlarından Klinik Psikolog Melek Abca, yeni yıla sayılı günler kalmışken 2025’in getireceği güzellikleri karşılamak için öncelikle tüm bu iyilikleri, güzellikleri hak ettiğine inanmak gerektiğini ifade etti.

Yeni yıl dileklerinin gerçekleşmesi için öncelikle onların gerçekleşeceğine inanmak gerektiğini vurgulayan Abca, şöyle konuştu:

“Her sene yeni yılda dileklerimiz, niyetlerimiz oluyor. Bütün bunları yeni yıldan bekliyoruz. Eminim ki 2025 yılı da tüm dünyaya iyilikle güzellikle gelecektir. Ama öncelikle 2025’in getireceği güzellikleri, sürprizleri, hediyeleri hak ettiğimize inanmamız gerekiyor. Bizler ciddi bir pandemi sürecinden çıktık, hepimiz yorgun savaşçılarız. Dünyamız da yoruldu, bizler de… Eğer bu savaşın içerisinden kendi özümüzle çıkabildiysek, 2025’in getirdiği tüm güzellikleri hak ettiğimize de inanmamız gerekiyor. Hak ettiğimize inanmazsak o güzellikleri hayal etsek de karşılayamayız. Yeni yılın bize güzellikler getirmesini bekliyoruz, ama yeni yıla güzellikleri götürecek olan aslında bizleriz. Her yeni yıl güzellikleriyle gelir, sadece bizim bunları karşılayacak kadar hazır olmamız gerekiyor. 2025’e girerken kendimize hazır olmamız gerekiyor.

Yeni yıla bir şey katmak istiyorsak öncelikle konuşma şeklimizi değiştirmeliyiz. Örneğin “Yeni yılda hayallerime kavuşmak istiyorum, mutlu olmak istiyorum, hedeflerimin gerçekleşmesini istiyorum. Güzel bir işim ve evim olsun istiyorum…” Oysa ki bir şeyi şu anda var kabul edersek zaten öyle olur. Öncelikle bu güzelliklere layık olduğumuzu düşünmemiz, sonra da var olduğuna inanmamız gerekiyor.”

“Ben de varım” demeyi öğrenmemiz gerekiyor

Her sene insanın kendini yenilemesi ve kendini keşfetmek için yeni yollar bulması gerektiğini ifade eden Abca, “Eğer daha verici, kendimizi fark etmeyen insanlarsak 2025’te ben de daha güçlü bir şekilde varım demeyi öğrenmemiz gerekiyor. Bunu nasıl yaparız? Kendimizi daha iyi hissetmemizi sağlayan şeyleri bulup, yeni yılda onlara daha fazla vakit ayırmalıyız. Örneğin; yeni uğraşlar, hobiler, geziler olabilir, müzik aleti çalmak ya da yıllardır hayalini kurup ertelediğimiz şeyler olabilir, bu yenilikler için biraz daha çaba sarf etmeliyiz. Genelde kendimizden önce sevdiklerimizin ihtiyaçlarını düşünüyoruz, önceliği hep sevdiklerimize veriyoruz. Bu elbette çok güzel ama ben olmazsam bir anlamı olmayacak. “Benim de ihtiyaçlarım” demeyi, kendi ihtiyaçlarımızı fark etmeyi öğrenmemiz lazım” diye konuştu.

2025’e özgürleşerek girin

Her yeni yılın bir dönemin kapanışı, yeni bir dönemin başlangıcı olduğuna dikkat çeken Abca: “Yeni bir dönem başlarken 2025’e aynı öfkeleri, kızgınlıkları mı taşıyacağız? Neyi geride bırakmalıyız ve neye başlamalıyız? Bırakabilmek ve kabul edebilmek çok büyük özgürlüktür. Olan her şeyi olduğu haliyle kabul etmek ve 2025’e özgürleşerek girmek gerekiyor” dedi.

Dünya minimalist bir düzene doğru gidiyor

Sadeleşmenin önemini hatırlatan Abca: “Yıllarca öyle kalabalıklaştık ki; evlerimiz kalabalık, eşyalarımız kalabalık, zihinlerimiz kalabalık… Ruh sadeliği sever, özümüz hafiftir. Eşyalarımızı, fikirlerimizi, düşüncelerimizi, evlerimizi, fazlalık gibi hissettiğimiz her şeyi sadeleştirmeliyiz. Dünya artık minimalist bir düzene doğru gidiyor. Biz bir şeyleri bırakamazsak yeniliklere yer açamayız. Hayat biraz da böyledir; bir şeylerden vazgeçtiğimizde, yeni bir şeylere de merhaba deriz” ifadelerini kullandı.