Tüketiciyi Destekleme Derneği (TÜKDES) Genel Merkez Çözüm Merkezi Üyesi Ayşe Keskin, 5 Haziran Dünya Çevre Günü dolayısıyla yaptığı açıklamada, "Çevre, insanlığın ve tüm canlıların evidir" diyerek, çevreyi korumanın hayatı korumakla eşdeğer olduğunu vurguladı.

Ayşe Keskin, açıklamasında hayatımızı sürdürmemiz için gereken tüm unsurların çevreden geldiğini ve tüm faaliyetlerin "evimiz" olan çevrede gerçekleştiğini belirtti. Keskin, bir insanın kendisi, tüm sevdikleri ve geleceği için yapabileceği en akıllı yatırımın, içinde bulunduğu çevreyi korumak ve bu bilinci yaygınlaştırmak olduğunu ifade etti.

"Çevreyi Kirletenler Gelecek Umudundan Yoksun"

Keskin, "Çevreyi korumak hayatı korumakla, 'yaşamayı seçmekle' eşdeğerdir...!" sözleriyle çevrenin önemini vurgularken, "Çevreyi kirleten, doğaya ihanet eden insanlar geleceğe dair umut besleme, huzurlu bir hayat sürmeyi isteme bilincinden yoksundur" dedi.

Çevre kirlendikçe soluduğumuz hava, içtiğimiz su, ektiğimiz toprağın kirlendiğini ve tüm ekosistem ile ekolojik dengenin zarar gördüğünü dile getiren Keskin, bunun sonucunda iklim değişiklikleri, kuraklık, su kıtlığı, doğal afet ve felaketlerin dünyanın peşini bırakmadığını hatırlattı.

Sağlıklı Çevre Hakkı ve Yapılması Gerekenler

Ayşe Keskin, Evrensel Tüketici Haklarından birinin de Sağlıklı Bir Çevrede Yaşama Hakkı olduğunu belirterek, bu hakkı sürdürebilmek için yapılması gerekenleri maddeler halinde sıraladı:

• Çevreye duyarlı ve bilinçli bir toplum yetiştirilmesi için tüm eğitim kademelerinde ve alanlarında gerekli düzenlemeler yapılmalı.
• "Doğanın çöp kutusu olmadığı" bilinciyle, tüm atıklar doğaya zarar vermeyecek şekilde bertaraf edilmeli.
• Geri dönüşüm yaygınlaştırılarak hammadde israfının önüne geçilmeli.
• Ormanlar, denizler ve tüm su kaynaklarının korunması için gerekli önlemler alınmalı.
• Sürdürülebilir tarım uygulamaları yaygınlaştırılarak toprağın canlılığı ve verimliliği korunmalı.
• Tüm üretim faaliyeti yapan işletmeler çevreye duyarlı olarak faaliyetlerini gerçekleştirmeli, atıklarını çevreye zarar vermeden uzaklaştırmalı.
• Isınma kaynağı olarak çevreye zarar vermeyen yakıtlar tercih edilmeli.
• Plastik kullanımının azaltılarak, insan sağlığına verdiği zararın en aza indirgenmesi sağlanmalı.
• Biyolojik çeşitliliğin korunması için gerekli önlemler alınmalı.
• İnsan sağlığı açısından gürültü kirliliğinin önlenmesi ve çevreyi koruma faaliyetlerinin kanunlarla desteklenmesi, kanunlara uymayanlara caydırıcı cezaların uygulanması gerekmektedir.

Ayşe Keskin, açıklamasını "5 Haziran Dünya Çevre Günümüz Kutlu Olsun!" diyerek tamamladı.