Elektrikli Araçlar Sektörü Dönüştürüyor
Elektrikli Araçlar Sektörü Dönüştürüyor: Yedek Parçada 2026'ya Doğru Dijital ve Karbon Nötr Stratejiler
Otomotiv yedek parça (aftermarket) sektörü, 2026 yılına doğru köklü bir değişim sürecine giriyor. Motor Aşin CEO’su ve İTO 52. Komite Başkanı Saim Aşçı, sektörün dijitalleşme, sürdürülebilirlik ve yapay zekâ odaklı yeni rekabet dinamiklerini değerlendirdi.
Yeni Rekabet Alanı: Parça + Hizmet + Veri
Saim Aşçı'ya göre, otomotiv sektörü artık sadece üretim ve stok yönetimiyle değil; veri, yazılım, karbon ölçümü ve çevik tedarik kabiliyetiyle rekabet ediyor.
-
Dönüşen Tedarik Zinciri: İçten yanmalı motor merkezli tedarik zincirleri yerini daha hibrit, modüler ve yazılım-yoğun bir üretim ekosistemine bırakıyor.
-
Yeni Ürün Tanımı: "Parça tek başına ürün değil; parça + hizmet + veri üçgeni yeni rekabet alanını oluşturuyor."
-
Belirleyici Teknolojiler: Güç elektroniği, batarya kimyaları ve yazılım tabanlı çözümler sektörde belirleyici rol üstlenecek.
Yetkinlik Yazılıma Kayıyor: Dijitalleşme Zorunluluğu
Aşçı, 2026'yı bir "kırılma yılı" olarak tanımlayarak, yetkinliğin makine ve donanımdan yazılıma kaydığını vurguladı:
-
Yönetişim: Tedarik zincirinin yönetimi, kurumsal ve ölçülebilir bir yapıya dönüşüyor.
-
Yapay Zekâ Kullanımı: Yapay zekâ destekli satın alma kararları, karbon ayak izinin ölçümlenmesi, sürdürülebilir lojistik rotaları ve mobiliteye çevik cevap verebilme, artık bir tercih değil zorunluluk.
-
Pazar Eğilimleri: Küresel satın alma birliklerinin güçlenmesi, özel markalı ürünlerin (private label) yaygınlaşması ve distribütörlerin ölçek ekonomisiyle maliyet avantajı yakalaması 2026'nın ana eğilimleri arasında.
Motor Aşin'in 2026 Stratejisinin Üç Sütunu
Motor Aşin, önümüzdeki döneme yönelik stratejisini üç ana başlık üzerine kurdu:
-
Küresel Satın Alma Konsorsiyumlarıyla Tedarik Gücünü Ölçeklemek: TEMOT International Trade Group ve TATCOM gibi uluslararası yapılar üzerinden satın alma ağının etkinliğini artırmak.
-
Sürdürülebilir ve Nötr Karbon Hedefli Supply Chain Tasarımı: Çevre dostu tedarik zinciri süreçleri oluşturmak.
-
Özel Markalı Ürün Portföyünü Güçlendirmek: Uluslararası rekabete uygun, yalın ve güçlü markalarla private label alanında yeni bir büyüme ekseni oluşturmak.
Şirket ayrıca, toplam 40 bin metrekareye yaklaşan depo alanını akıllı RF ve barkod sistemleriyle (WMS) yöneterek, ERP entegrasyonuyla tüm süreçlerde uçtan uca şeffaflık sağlamayı hedefliyor.
Elektrikli Araçlar ve Servis İhtiyacı
Aşçı, elektrikli araç dönüşümünün servis ve yedek parça ihtiyacını ortadan kaldıracağı yönündeki yaygın algının doğru olmadığını belirtti:
"Aksine yeni bir servis ve parça yetkinliği doğuyor. Batarya, inverter, şarj kontrol üniteleri ve güç elektroniği gibi daha yazılım merkezli alanlarda servis ihtiyacı artacak. Bu dönüşüm, aftermarket sektörü için yeni fırsatlar barındırıyor."
Distribütör rolünün, yalnızca parça sunmak değil, aynı zamanda parçayı en az karbonla, en kısa rotayla ve en şeffaf veri akışıyla müşteriye ulaştırmak olduğunu da ekledi.
2026'nın Riskleri ve Veri Yönetiminin Kritik Rolü
2026'daki en büyük fırsatların maliyet avantajı sağlama ve özel markalarla rekabet etme olduğunu belirten Aşçı, karşılaşılabilecek riskleri de sıraladı:
-
Dalgalanan döviz kurları ve lojistik maliyet enflasyonu.
-
Jeopolitik riskler.
-
Dijital dönüşüme ayak uyduramayan şirketlerin karar çevikliğini kaybetmesi.
"Yapay zekâ güdümlü satın alma kararları için kaliteli ve kirlenmemiş veri setleri olmazsa olmaz. Veriyi doğru kurgulayamayan şirketler, 2026’da pazar baskısını daha sert hissedecek."
Gönderen: haber
Otomobil-Motorsiklet

