Gerçek Dostluklar ‘Çevrimdışı’ Kaldı: Ekranlar İnsanları Yalnızlığa Bağlıyor
Üsküdar Üniversitesi İletişim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Gül Esra Atalay, modern çağın üzücü gerçeğini “Kalabalık Yalnızlık” olarak tanımlayarak, sosyal medya ve dijitalleşmenin insan ilişkileri üzerindeki dönüştürücü ve yıpratıcı etkilerini ele aldı. Prof. Dr. Atalay, sosyal medya üzerinden kurulan "bağlantıların" klasik anlamda gerçek dostluğun yerini tutamadığını vurguladı.
Sosyal Medya Yalnızlığı Görünmez Kılıyor, Derinleştiriyor
Prof. Dr. Atalay, sosyal medya ağlarıyla örülü bu çağda insani bağların yerini "bağlantıların" aldığını belirtti:
-
Nitelik-Nicelik Farkı: "Facebook’a, Instagram’a bakarsak yüzlerce, hatta binlerce ‘arkadaşımız’ var. Ama araştırmalar, ekran üzerinden kurduğumuz bağlar arttıkça, emek ve zaman isteyen dostlukların azaldığını söylüyor."
-
Birlikte Yalnızlık: Sosyolog Sherry Turkle’a atıfta bulunarak, insanların sürekli bağlı olmasına rağmen gerçek yakınlık kurmakta zorlandığını ifade etti. Bir "beğeni" veya "emoji" ile yetinildiğini, yüz yüze yarım saatlik bir sohbetin ise yıllarca ertelenebildiğini kaydetti.
-
Enerji Eksikliği: Modern hayatın hızına teslim olması nedeniyle, derinlikli sohbetlere, uzun soluklu dostluklara ve kalıcı ilişkiler kurmaya enerjinin kalmadığını vurguladı.
Kalabalık Yalnızlık ve Dunbar Sayısı
TDK'nın 2024 yılının kelimesini "kalabalık yalnızlık" olarak ilan ettiğini hatırlatan Prof. Dr. Atalay, modern yalnızlığın dışarıdan fark edilmesi güç bir yalnızlık olduğunu söyledi: "Metroda, otobüste yan yana oturan insanların her biri kendi telefonuna gömülmüş durumda."
Prof. Dr. Atalay, sosyal medyada sayısal arkadaş bolluğunun niteliksel bir karşılık taşımadığına dikkat çekerek ünlü Dunbar sayısı teorisini hatırlattı:
"İnsan zihni aynı anda 150 civarında sosyal ilişkiyi sağlıklı biçimde sürdürebiliyor. Oysa sosyal medya profillerimiz bu sınırı çoktan aşmış durumda. Elimizde çok sayıda isim var, fakat bunların sadece çok azı gerçekten ‘arkadaş’."
Yalnızlık Küresel Bir Sağlık Riski
Sosyal medyanın faydaları (topluluk kurma, mesafe engellerini kaldırma) olsa da, kalıcı ve derin bir ilişki için hâlâ fiziksel temasın ve yan yana geçirilen zamanın yerine konulabilecek bir şey olmadığını belirtti.
Prof. Dr. Atalay, yalnızlık sorununun bireysel olmaktan çıkıp toplumsal bir sorun haline geldiğini ve uluslararası platformlarda da ciddiye alındığını vurguladı:
-
DSÖ Uyarısı: Dünya Sağlık Örgütü (WHO), yalnızlığı ciddi bir sağlık riski olarak görüyor ve sosyal izolasyonun toplum üzerinde ciddi etkileri olduğunu belirtiyor.
-
Yalnızlık Bakanlıkları: İngiltere ve Japonya’da bu sorunla mücadele için yalnızlık bakanlıkları kuruldu.
Atalay, çözümün, en yakınlarla ilişkileri sosyal medya takiplerine indirgemeden, yeniden yan yana gelmenin ve birbirinin gözlerine bakmanın yollarını bulmaktan geçtiği mesajıyla sözlerini tamamladı.
Gönderen: haber
Yaşam

