Prof. Dr. Nevzat Tarhan: "Çocuk Meta Değildir, Pazarlama Malzemesi Değildir"
"Çocuk Meta Değildir, Pazarlama Malzemesi Değildir"
Psikiyatrist Prof. Dr. Nevzat Tarhan, sosyal medyada çocukların teşhir edilmesinin ciddi psikolojik riskler taşıdığını belirterek, bu durumu "psikolojik sapkınlık" olarak tanımladı. Tarhan'a göre, çocuğun gelişim amacı dışında, sırf sergileme amacıyla kullanılması "çocuk istismarı" kapsamında değerlendirilmeli.
Sosyal Medya Paylaşımlarının Çocuklar Üzerindeki Olumsuz Etkileri
Prof. Dr. Tarhan, çocukların sosyal medyada sürekli olarak sergilenmesinin, hayatın normal bir davranışı gibi algılanmasına ve çeşitli psikolojik sorunlara yol açabileceğine dikkat çekiyor:
-
Yanlış Değerlilik Algısı: Çocuk, "Fiziksel görünümün iyiyse değerlisin" gibi yanlış bir algı geliştirerek yüzeysel ve benmerkezci bir hayata yönelebilir.
-
Narsistik Kişilik Bozukluğu: Küçük yaştan itibaren övgü ve onay doyumsuzluğuyla büyüyen çocuklar, ileride narsistik kişilik bozukluğu adayı haline gelebilir. Bu durum depresyon, intihar ve madde bağımlılığı riskini artırır.
-
Güven Duygusu Kaybı: Çocuk, anne ve babasının paylaşımları kendisi için değil, başkalarına göstermek için yaptığını anladığında, ebeveyn-çocuk ilişkisi bozulabilir.
-
Duygu Regülasyonu Problemleri: Sosyal medyada şöhret olan çocuklar, duygu regülasyonunu öğrenemeyebilir ve duygu durum bozuklukları yaşama riski taşır.
Tarhan, ebeveynlerdeki "Görünüyorum, o halde varım" düşüncesinin, çocukların başkalarına bağımlı ve manipülasyona açık bireyler olmalarına neden olduğunu belirtiyor.
Yasal ve Etik Sorumluluklar
Prof. Dr. Nevzat Tarhan, çocukların sosyal medyada pazar malzemesi olarak kullanılmasının etik olmadığını ve bu konuda yasal boşluklar bulunduğunu vurguluyor. Masum görünen bu paylaşımların, çocuğun mahremiyetini ihlal ettiğini ve ileride ciddi travmalara yol açabileceğini belirtiyor. Ailelere "çocuğunuzu medya maymunu yapmayın" uyarısında bulunan Tarhan, anne ve babanın çocuklarının rızası olmadan bu tür paylaşımlar yapmaya hakkı olmadığını ifade ediyor.
Gönderen: journal
Yaşam
