Geçtiğimiz günlerde yerel basında yer alan Stadyum alanının kent meydanı olarak yapılması ile ilgili haberlerde kullanılan “Müjde” tanımlaması Ayhan Kavas’ın tepkisini çekti.

Odunpazarı Belediye başkan aday adaylığını açıklayan Kavas’ın son günlerdeki yaptığı bu tarz açıklamalarla adaylığı garantilemek istediği şeklinde yorumlanıyor.

Stadyum alanı ve Valilik Fidanlığı alanları ile ilgili olarak imar planlarında yeşil alan geçtiği ve Eskişehir kamuoyunun buraların böyle kalmasını istediğinden dolayı buralarla ilgili gelinen noktanın müjde değil Eskişehirlilerin zaferi olduğunu ifade eden Kavas’ın diğer yeşil alanlar için neden hassas olmadığı ve yorum yapmadığı ise merak ediliyor.

Zira Termal suyu olmayan Bademlik Mevkiine özel bir firmaya verilerek yaptırılan Termal otel için bu bölgede bir çok ağaç kesildi ve şimdi taşıma su ile termal özelliği kazandırılmaya çalışılan bölge ile ilgili sayın Kavas neden hiç ses çıkarmadı. Neden bu bölgelerdeki ağaçları da düşünmedi, neden bir kez burada su yoksa neden termal tesis buraya yapılıyor diye sormadı?

Peki burayı geçtik. Yılmaz Büyükerşen’in ilk belediye başkanı olduğu zaman imar planı değişikliği ile bir bölümü PARK ve YOL olarak belirlenen Toprak Mahsülleri Ofisine ait olan alanın kamulaştırılması yani belediyeye geçirilmesinden sonra neden burasının özel sektöre verilmesini sessizce izlediği de merak ediliyor.

Bu bölge ile ilgili defalarca yazdık çizdik. TMO dan park yapılacak diye satın alınan ve 1 trilyon (milyon) üzerinde belediye kasasından para harcanan bölge neden ve nasıl olduğu da sonradan özel sektöre 22 yıllığına kiralanabildi. Neden kamusal alan olacak ve Eskişehirlilerin tümünün yararlanabileceği bir alan olacakken bu bölge özel sektöre komik rakamlarla kiraya verildi. Neden Eskişehir’i bu kadar düşünenler bir tek kelime bile konuşmadılar bu konu hakkında.

Sayın Kavas, Odunpazarındaki diğer aday adaylarını egale edebilmek ve öne çıkabilmek için mi durmadan açıklama yapmak gereği, kendini hatırlatma gereği hissediyor.

Bademlikteki suyu olmayan termal tesisle ilgili olarak bu bölgede TERMAL SU olmadığını bilmiyor muydu mecliste bu oluşuma onay oyu verirken. Bu bölgede ağaçların kesileceğinden habersiz miydi?

Peki ya TMO arazisi bu şekilde belediyeye yaklaşık olarak 4 trilyon liraya mal olmuşken aylık 15bin lira gibi bir rakama özel sektöre kiralanarak PARK yapılmasından vaz geçirilirken Eskişehirli hemşehrilerini düşünmemişti?

Yanlış bilmiyorsam bu süreçlerin hepsinde Yılmaz Büyükerşen’in yakınındaki isimlerden birisiydi.

1999 yılında mecliste alınan karar ile park yapılan ve hatta burasının TMO dan alınması sürecinde TMO yetkililerin “Tamam park yapılacaksa buranın belediyeye verilmesine karşı değiliz” dediklerini göre göre, bile bile neden burasında daha sonra yapılan imar değişikliğine ve yine burasının Eskişehirlilerin kullanımına değil de özel sektörün kullanımına verilmesine de böyle tepki göstermedi?

Sayın Kavas hangi mesleki bilgi ile yerel gazetelerin attığı manşeti eleştirebilecek salayeti kendin de bulabiliyor. Gazeteci olarak istediğimiz başlığı atarız. Bizim derdimiz insanlara bunları okutmak!

Size mi sormalıyız bunları..

Daha geçtiğimiz gün bir panele kutlama mesajı gönderen Büyükerşen değilmiydi basın özgürlüğünden dem vuran.. Size mi sormalı basın atacağı manşetin ne olacağını, sayın KAVAS..

Peki ya bu tepkiye de her şeye ses çıkaran Basın Meslek Örgütleri tepki gösterecek mi? Sana ne bizim manşetimizden, biz basınız istediğimiz kelimeleri seçeriz diyebilecek mi?

Hatırlarmısınız?

Bir karikatür sergisinde konuşan Başkan da “Karikatür yapmak artık mizah olmaktan çıktı” diye açıklama yapmıştı.. Ancak aynı başkan yolları kapatan çadırlar kuran gençlere öğrencilerim diye sahip çıkarken bir başka üniversite öğrencisini aynı sosyal paylaşım sitelerinde paylaştığı (çizdiği değil) karikatür yüzünden mahkemeye verdirip ceza aldırmadı mı?

Yoksa sayın Kavas’da bu açıklamalarla basına ABA ALTINDAN SOPA MI GÖSTERMEYİ amaçlıyor..

Yine HATIRLARMISINIZ?

Geçtiğimiz yıldı sanırım.. Şehrimizin hatrı sayılır ve bir çok kitlelere ulaşan en eski gazetelerinden biri olan Sakarya gazetesi aynı mantıkla cezalandırılmamış mıydı? Tepebaşı belediyesi aleyhinde denebilecek bir haberi sutünlarına taşıyan Sakarya Gazetesine de SOPA gösterilmemiş miydi? Hatta gazetede duruma tepki göstermek için “Başkan Küçük Düşünmüş” gibi bir yazıda kaleme almıştı.

Başkan yılbaşı mesajlarını tüm yerel gazetelere ilan olarak geçmişti. Bir tek Sakarya gazetesi hariç. Herhalde akıllarınca “bak bizim aleyhimizde yazdın al sana reklam yok” der tavrı ile yapmıştı bunu.

 Sayın Kavas’ta benim gördüğüm kadarıyla şehrimizin yeni genç seslerinden biri olmaya aday ve yaptığı haberlerle dikkat çeken İki Eylül gazetesinin “BAKAN’DAN MEYDAN MÜJDESİ” haberini adeta hedef tahtasına koymuştu. Acaba bu gazeteye de böyle bir sinyalmi göndermesi istendi kendisinden? 

Zira açıklamasında “Sayın Bakan’ın sözlerinin Eskişehir kamuoyuna müjde olarak lanse edilmesinin kendi isteği olup olmadığını bilemiyoruz.” Diye de üstüne basan Kavas gazetecilik dersimi vermek istiyor? Kendisi de yanında durdukları gibi “herşeyi ben bilirim hastalığına mı” kapılmıştır. Yoksa dediğim gibi aba altından sopa göstererek bak haberleri bizim hoşumuza gitmeyecek şekilde vermeyine mi getiriyor?

Nerden baksanız ucu elinizde kalan bir açıklama..

Bu kadar sorumluluk sahibi Eskişehir’i düşünen birisin. Diğer konularda neden sesin çıkmadı, çıkmıyor
Özgürlükçü birisin basının attığı manşetin yada haberi veriş tarzının hesabını sen mi soracaksın?

Desenize kazara seçimlerde Tepebaşı belediyesini yine aynı başkan, Odunpazarını da Kavas kazanacak olsa. Basın ile ilgili estirilecek terörü.. Yol kötü yazdın, reklamı kes! Gibi bir mantık hakim olacak demektir kente.

Sanırım sayın Kavas başkanında geçenlerde meclis toplantısında belirttiği gibi belediyede danışman olarak görev yapan gazetecilere alışkın ki, bütün gazetecilerin aynı edayla maaş ezikliğiyle konuyu ele almasını bekliyor..

Ben kendimi adıma sayın Kavasın bu müjde rahatsızlığını kınıyorum..  Diğer basın mensubu arkadaşlarında bu tavrı hoş görebileceklerini inanmak istemiyorum.

Böyle çifte standart anlayışı olamaz.  Yani bu durumda sayın Kavas’a söyleyecek tek şey var.. Bir zamanlar nasyolel sosyalistelerin yada faşist italyanın yaptığı gibi gelip gazeteleremize yazılarımıza atacağımız başlığı belirleyecek birer memur atayın başımıza.. O zaman bu haberi nasıl verelim de sizi memnun edebileceksek edelim..

Bademlikte ki durum

Bu da TERMAL Çilesi

Bademlikte yapımı için bir çok ağacın kesildiği termal otel için şehir merekizinden borularla sıcak su taşınıyor. Adeta şantiyeye dönmüş Eskişehir'de şimdide taşıma sula termal yapabilmek için kazılar yapıldı. Şehir gazetesinden yer alan habere göre yapılan çaışmalar nedeni ile yaşanan aksalıklara dikkat çekildi. Bademlik’e yapılan termal otelde kullanacak sıcak su için boru hatları döşenmeye devam ediyor. Hat çalışması İki Eylül Caddesi’nden Odunpazarı bölgesine kadar ulaştı. Kaynak suyun Sıcaksular’dan Bademlik’e ulaşacağı bölgede kaynak su ulaşımı özel borularla sağlanacak. Çalışmaları gören vatandaşlar, “Bademlik’e hayat verecek olan proje çalışmalarının bir an evvel bitmesini bekliyoruz. Çünkü çalışmalar sırasında yollar kazılıyor ve trafik aksıyor. Çalışmalar ne kadar biterse o kadar iyi olur” diye konuştular. şehir gazetesi BUDA TMO ARAZİSİNİN DURUMU ÖNCE PARK VE YOLA DÖNÜŞTÜRÜLDÜ  Edinilen bilgilere göre, Eskişehir Hoşnudiye Mahallesi’nde 447 ada 37 parselde bulunan ve üzerinde beton silo, misafirhane, mal deposu ve 40 tonluk baskül binası bulunan ve tamamı TMO adına kayıtlı olan taşınmaz bu haliyle kullanılmakta ve imar planlarında da 2001 yılına kadar bu şekilde görünüyordu. 1999 yerel seçimlerinin hemen ardından Büyükşehir Belediye Meclisi’nin 20.11.2001 tarihli kararıyla imar planı değişikliğine gidildi ve bu alan park ve yola dönüştürüldü. Planlı olarak yapıldığı izlenimini verecek şekilde hemen arkasından kamulaştırıldıktan sonra imar planına uygun olarak bu yer park ve yol olarak tasarruf edileceği gerekçesi ile Eskişehir Büyükşehir Belediyesi’nin 9/5/2002 tarih ve 959 sayılı encümen kararı ile Kamulaştırma Kanununun 30. Maddesi gereğince 860.000 TL (faizi ile birlikte 1.014.800 TL) bedelle kamulaştırıldı. TMO: YEŞİL ALAN OLACAKSA İTİRAZ ETMEYECEĞİZ TMO Genel Müdürlüğü kamulaştırma öncesinde bu yerin imar kanununda yapılan değişikliğe uygun olarak kullanılması, yani yeşil alan olarak kullanılması halinde sürece itiraz etmeyeceğini belediye ile yazışmalarında özellikle belirtti. Buna uygun olarak toplam 6806 m2 büyüklüğündeki bu taşınmazın Yılmaz Büyükerşen başkanlığındaki Eskişehir Belediyesi’nce kamulaştırma işlemi yapılırken imar planları içerisinde bu yerin kısmen park kısmen de yola isabet etmesi sebebiyle ve kavşak yapımı için kamulaştırılacağı ifade edildi. YENİ BİR İMAR PLÂNI HAZIRLANDI Nihayetinde kamulaştırma bedelinin 3 taksit halinde ödenmesinden sonra taşınmazın mülkiyeti 21.11.2002 tarihinde belediyeye geçti. Ancak mülkiyetin belediyeye geçmesinden yaklaşık dört ay sonra şaşırtıcı bir şey oldu ve bu alanda yine bir imar planı değişikliğine gidildi. Yapılan değişiklikle yeşil alan yapılacak gerekçesi ile kamulaştırılan bu yer imar planında belediye hizmet alanı olarak gösterildi. Bu şekilde önce kamulaştırma işleminin gerekçesi oluşturulmuş ve hemen sonrasında yapılan bir işlemle de sözkonusu alan eski yani yerleşim ve hizmet alanı konumuna sokuldu. ORTAYA BİR OTEL ÇIKTI! Bu tarihten sonra her nedense kavşak yapımı işi ve yeşil alan rafa kaldırıldı ve taşınmaz üzerinde bulunan silo binası güçlendirilmesi işi belediyenin bir alt şirketine verildi. Güçlendirme adıyla yapılan çalışmalardan sonra ortaya bir otel çıktı. Üstelik 1. grup korunması gereken kültür varlığı olarak kayıtlı bulunan eski hal binasına cephe veren silo binasında yapılacak değişiklik için Eskişehir Kültür Varlıkları Kurulu’nun kararının alınması gerekirken, bu da alınmamıştı. Bina orijinalinden uzaklaştırılarak şehrin sembolü olmaktan çıkarıldı. EK YAPILAR İNŞA EDİLİYOR Yapımı tamamlanan 10 katlı otelin yaklaşık 4500 m2 inşaat alanı bulunuyor. Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen bu oteli 08.02.2007 tarihinde 22 yıllığına Akfen İnşaat Turizm ve Ticaret A.Ş.’ye aylık bedeli 15.000 TL’ye kiralıyor. Kira sonrasında da belediye tarafından devam ettirilen inşaat çalışması kapsamında mevcut binaya ilave olarak yüzme havuzu ve fitnes salonu yapılmasına yani bina %30 büyümüş olmasına rağmen bunun için ayrı bir ilave kira bedeli talep edilmeyerek, kamunun kaynağı, üslenen firmaya cömertçe terk ediliyor. TMO YARGIYA GÖTÜRÜYOR Bunun üzerine TMO kamulaştırmanın amacına aykırı davranıldığı gerekçesi ile taşınmazın geri alımı için yargıya başvuruyor. Eski TMO tahıl ofisi olarak kullanılan ancak mevcut hali ile İbis Hotel olarak işletilen binanın dava sırasında yapılan keşifle bilirkişi raporları ile büyük bir revizyona tabi tutulduğu, taban alanı 448 m2 ve 7 katlı eski ofis inşaatının yanında olacak şekilde taban alanı 316 m2 ve aynı adet katlı yeni bir otelin yapıldığı, daha önce gayrimenkul içinde bulunan müştemilatın ise kaldırılarak yeni lüks otele uygun bir başka eklentinin inşa edildiği tespit ediliyor. YARGI TMO’YU HAKLI BULUYOR Yapılan yargılama sonucunda Eskişehir 2. Asliye Hukuk Mahkemesi, Eskişehir Büyükşehir Belediyesi’nin kamulaştırma gerekçesine aykırı olarak taşınmazı yol ve yeşil alan olarak düzenlemesi gerekirken, kanuna ve taraflar arasındaki protokole aykırı olarak lüks hotel şeklinde tekrar inşa ettiğinden 7.4.2009 tarihinde TMO’yu haklı buluyor ve taşınmazın tapu kaydının iptaline ve tekrar TMO adına tesciline karar veriyor. YARGITAY’DAN İLGİNÇ GEREKÇE Büyükerşen başkanlığındaki belediye kararı temyiz ediyor. Yargıtay 18. Hukuk Dairesi, 9.2.2010 tarih 2010/1755 sayılı kararıyla, ilginç bir gerekçeyle yerel mahkemenin kararını bozuyor. Karar düzeltme talebi de aynı daire tarafından 5.7.2010 tarihinde reddediliyor. Yargıtay’ın ilgili dairesi ilk derece mahkemesinin aksine çok tartışma oluşturacak bir şekilde, tarafların açık olarak protokolde belirtmiş oldukları kullanım biçiminin ne şekilde olacağının tayininde daha önceki imar durumunun dikkate alınmayacağını belirtiyor. TMO binasının Yılmaz Büyükerşen imzasıyla “yol ve yeşil alan düzenlemesi yapacağız” diye kamulaştırılıp, sonra da büyük masraflar harcanarak otel yapılması ve akabinde de 22 yıllığına ihaleye verilmesi büyük tepki topluyor.