Neredeyse her sıkıştığımızda söylediğimiz veya söylendiğini duyduğumuz şey bu. İlk seçimde reis öder.. Peki şu döneme kadar neredeyse pişmiş tavuğun başına gelmeyen onca badireden sonra hala ayakta durabilen, hala yatırımlar yapan, hala bir çok kesime destek veren Recep Tayyip Erdoğan’ın yönetimindeki Ak partiye reva görülen bu tutum anlamlı mı?

Düne kadar unuttuğumuz sıkıntılı süreçlerden geçen devletin kendi memurunun bile maaşını ödeyemez hale geldiği zamanları, çeşitli bahanelerle çalışanlardan kesilen ve akıbetinin ne olduğunu bile bilmediğimiz paralarımızı.. Unuttuk ki bugün her türlü zorluğa rağmen ayakta duran ve yatırımlarına devam edebilen, bir çok kesime bir çok destekler veren devletimize ve yönetenlere karşı bu acımasız, unutmuş, ahde vefayı unutmuş bu anlayışla her badire de tekrar tekrar gündeme geliyor bu söylem.. Eminim bunların dile getirenlerin çoğunluğu zaten her hâlükârda Ak Parti ağzıyla uçan kuş tutsa da oy vermeyecek olan kesim.. Ancak onların bu gazına gelenlerin sayısı da az değil.

Yine en son açıklanan tam kapanma kararı sonrasında da benzer serzenişler yine sosyal medyada gündeme geldi. Onca külfete sunulan olanaklara edilmeyen teşekkürler yine aksilikler olduğunda sitemler, parmak sallamalar olarak çıktı ortaya. Evet bazı kesimler için cidden sıkıntılı bir süreç devam ediyor bu pandemi döneminde. Özellikle özel sektör, esnaf anlamında baktığınızda çözümsüz kalan veya sıkıntıları birbiri üsteni üzerlerine yıkılanların sayısı az değil. Ancak tüm bunların yanında belediyelerin şirketleri bile bu süreçte hatta yayınlamıştık Cumhuriyet Halk Partisi odunpazarı teşkilatıi bile kısa çalışma ödeneğinden yararlanmış. Ancak çıkıp bir kez olsun teşekkür edeni duyamazsınız.. Duyamadınız da.. Bunun yanında yine bir çok kesime verilen karşılıksız hibe destekleri devam ediyor. Hepsinden önemlisi devletten maaş alan kesimin maaşlarında bir tek gün aksama bile yaşanmadan ödemeleri yapılıyor.  Uzaktan çalışma, kısa mesai saatleri vs gibi bir çok çalışma seçenekleri sunulan personele kesinti yapılmış değil.. En azından onların maddi sıkıntıları bu süreç içinde olmadı ve inşallah önümüzdeki süreçte de olmayacak.

Ancak yukarıda saydığımız özellikle esnaf için sıkıntılı bir süreç yaşanmakta. Dükkan kirası vs bir çok giderleri devam ederken gelirlerinin neredeyse tamamını kaybetmiş olanlar mevcut. Gelirlerin ciddi bölümünü kaybetmiş olanlar mevcut.

Evet aslında en çok etkilenen kesimler bunlar. Ancak bunların sesini pek fazla dile getiren yok. Onun yerine mesela muhalefet yalanlarla, gerçek dışı söylemlerle iktidarı eleştirmekle meşgul her zaman ki gibi. Mesela fakir diye basın önüne kolundan tutup çıkarttıkları karakterler bile sorunlu.. Çoğunun maddi sıkıntısı bile yok. Oysa gerçekten sıkıntı çeken mesela bir kiracı kahvehane işleten vatandaşı çıkarsalardı, ekmeğini müzisyen olarak kazanan bir emekçiyi bulup konuştursalardı çok daha etkili olabileceklerdi.

Yada kısa çalışma ödeneği alıp elemanlarına maaş ödenirken (az çok) kendilerinin geliri olmayan esnafın bağkur borçlarının biriktiğini dile getirselerdi mesela.. Gerçekten muhalefet etmiş olacaklardı. Yalan ve iftira dışında da aslında muhalefet yapılabildiğini göstereceklerdi. İktidarın bu konulara da dikkat etmesi gerektiğini hatırlatacaklardı. Ama olmadı. Ne odalarımız, ne muhalefetimiz ne de iktidarımız bu gibi detayları göremediler.

Bizlerde birlikte olması mümkün olmayan bir örgütsüz kalabalık olarak sesimizi duyuramadık elbette.

Evet bunları dile getirmek gerekirken, ifade edilebilecek bu gibi detaylar varken. Kuru kuru parmak sallayıp can sıkmaktan başka birşeyi yine yapamıyoruz. Olanların olmayanlara destek olabileceğini ifade etmek yerine yine parmak sallıyoruz.

Peki Eskişehirli olarak soruyorum. Bu kadar sıkıntı içinde konser vs için 44 milyon lira bütçe ayrıldığının sosyal medya da konuşulduğu  Eskişehir Büyükşehir Belediyesine parmak da sallayan çıkmaz mı bu süreçte? Yada geçtiğimiz haftalarda İstanbul da durduk yere belediye otobüslerinin keyfe keder rengi değiştirmek için yapılan ihaledeki milyonlar için parmak sallayabilen çıktı mı?

Gerçekten top yekün birlik içinde hareket edebileceğimiz ve bu gibi bir çok anlamsız giderin kısıtlaması gerekirken, olanların olmayanlara omuz çıkması gereken zamanlarda sadece Reise parmak sallamak ne kadar mantıklı?

Yani hatırlarsanız muhalefetteki mantık da tam böyle değil mi? Bu kadar patates soğan çürütülüyor devlet neden almıyor derken, devletin alıp vatandaşa bunları dağıtmasını iki gün sonra eleştiren bu kısır döngüden kurtulmamız gerek miyor mu artık?

Önlem alınmıyor, tam kapanma olmalı virüs yayılıyor derken, bugün tam kapanma var ekonomi bitti battık, bir daha ki seçimde görürsün demek de aynı anlayış değil mi?

Aynı gemide olduğumuzu ve her güzel şeyden birlikte yararlanacağımız gibi her sıkıntının da öyle yada böyle hepimize dokunacağını ne zaman anlayacağız..

Belediye Şirketlerine 32 milyon 951 bin Lira Pandemi Desteği