Siyasi İroni Zirvesi: Vatandaştan Yerel Yönetime Sert Eleştiri! 

 Eskişehir'de son dönemde açılan "Kent Lokantası" ve "Kent Berberi" gibi sosyal projeler, bir vatandaşın yerel yönetimlerin icraat dilini sorgulatan mizahi ama sert eleştirisine hedef oldu. Sosyal medya üzerinden yapılan paylaşımda, 30 TL'ye dayanan toplu taşıma ücretleri ve suya yapılan otomatik zamlar eleştirilerek, belediyelerden gerçek halkçı çözümler talep edildi.

Vatandaşın paylaşımı, birçok şehirde tartışılan "sembolik sosyal proje" ile "temel hizmet zammı" dengesizliğini çarpıcı bir dille gözler önüne serdi.

📢 "Hadi İcraat Benim Dediklerimde Yapın da Samimiyetinizi Görelim!"

Eleştiri, belediye yöneticilerinin $20$ metrekarelik bir dükkan açılışını dahi büyük bir "icraat" gibi sunmasına odaklandı. İronik dille, bu küçük ölçekli projelerin yanında halkın en temel sorunlarına çözüm üretilmesi istendi:

• Ulaşım Krizi: "30 TL olan tramvay otobüsler için Kent Dolmuşu Kent Taksisi yapın."

• Su Zammı: "Suyu aylık otomatik zamla satacağınıza Kent Su yapın."

Vatandaş, taleplerinin reddedilmesi durumunda ise belediye yönetiminin "olmayan halkçılığının, olmayan demokrasisinin, olmayan adaletinin" görüleceğini belirterek, siyasi bir meydan okumada bulundu.

Analiz: Sembolik Rahatlama mı, Temel İhtiyaç Baskısı mı?

Yerel yönetimler genellikle "Kent Lokantası" gibi projeleri, dar gelirli vatandaşların temel gıda ihtiyacına ekonomik bir can simidi atmak amacıyla hayata geçiriyor. Ancak bu tür projelerin "sembolik rahatlama" sağladığı, fakat sürekli artan enerji, su ve toplu taşıma maliyetlerinin yarattığı "temel ihtiyaç baskısını" hafifletmekte yetersiz kaldığı yönünde görüşler yaygınlaşıyor.

Vatandaşın tepkisi, belediyelerin sadece gelir artırıcı zam politikalarına odaklanmak yerine, ulaşımı ve su kullanımını sübvanse ederek toplumsal refahı doğrudan artırmasını istediğini gösteriyor. Bu eleştirel mizah, küçük projelerin büyük zamları gizleyemeyeceği yönünde güçlü bir mesaj iletiyor.