Eskişehir'de önümüzdeki günlerde kapılarını açması beklenen "Anadolu Lezzetleri Eskişehir’de Buluşuyor Festivali" sadece yöresel tatları tanıtma vaadiyle değil, şaibeli mali iddialar ve halk sağlığını hiçe sayan uygulamalarıyla da gündeme oturdu.

Etkinliğin organizasyonuna yönelik olarak ortaya atılan rüşvet benzeri para akışları, merdiven altı üreticilerin ön plana çıkarılması ve hijyen standartlarının yok sayılması, festivali bir lezzet şöleninden ziyade potansiyel bir sağlık krizi riskine dönüştürüyor.

GİMAT MERDİVENALTI İŞLETMELERE ETKİNLİK SATILDI MI?

İddialara göre; Eskişehir Büyükşehir Belediyesi etkinliğe izin vermek için 250 bin TL işgaliye parası talepte bulundu.  Ancak daha sonra Belediye bu festivale sponsor oldu ve bunun için 1 milyon 200 bin TL ödemede bulundu. Belediye bu yatırımı karşılığında somut bir fayda sağlayamadı, aksine etkinliğin aracı kişilerce Ankara Gimat bölgesindeki esnafa 3 milyon TL'ye satıldı. Bu da halk sağlığını tehdit eden başka bir meseleye dikkat çekmemizi sağladı.

Ankara Gimat, başkentteki toptancı ve küçük ölçekli gıda esnafının yoğunlaştığı bir bölge olarak biliniyor. İddialara göre, festival organizatörleri, Gimat'taki esnafa stand ve katılım haklarını abartılı fiyatlarla pazarlamış; ancak bu esnafın büyük kısmı denetimsiz, merdiven altı üretim yapan küçük atölyelerden oluşuyor. Bu durum, etkinliğin ticari bir rant aracına dönüştüğünü ve belediye parasının aracıların cebine dolaylı olarak aktarılmış olabileceği düşüncesine neden oluyor.

FESTİVAL ESKİŞEHİR HALKININ SAĞLIĞINI CİDDİ ŞEKİLDE OLUMSUZ ETKİLEYECEK

Festivalin en vahim boyutu ise, Ankara Gimat esnafının ağırlıklı olarak "merdiven altı" üreticilerden oluşması. Bu üreticiler, hijyen standartlarından yoksun, kayıt dışı atölyelerde faaliyet gösteriyor ve ürünlerinde tağşiş (hileli karıştırma) oranları yüksek. Festivalde beklenen bu esnafın boy göstermesi, Eskişehir halkını Salmonella, E. coli ve Clostridium botulinum gibi ölümcül bakterilere maruz bırakma riskini taşıyor.

Uzmanlar, sokak lezzetlerindeki gıda zehirlenmelerinin dünya genelinde halk sağlığının en büyük tehditlerinden biri olduğunu vurguluyor. Biruni Üniversitesi Gıda Mühendisi Dr. Aslı Muslu Can, "Sandviç, döner, midye ve kumpir gibi ürünler, uygun sıcaklıkta saklanmadığında veya hijyene dikkat edilmediğinde hızla toksin üretir. Çapraz bulaşma ve el hijyeni eksikliği, Clostridium botulinum gibi anaerobik bakterilerin üremesine yol açar – bu, felç ve ölümle sonuçlanabilir" diyor.

Benzer şekilde, Tüketiciler Birliği Başkanı Agah Gündüz, sahte gıda dolandırıcılığının zirve yaptığını belirterek, "Zeytinyağına ayçiçek yağı, bala glikoz şurubu, kıymaya soya proteini karıştırılıyor. Piyasa fiyatının altında ürünler, büyük olasılıkla sahtedir ve uzun vadede kalp-damar hastalıklarına davetiye çıkarır.

BİRÇOK BESİN CİDDİ SAĞLIK SORUNLARI RİSKİ BARINDIRIYOR

Festivalde, Gimat esnafının getireceği konserve sebzeler, salamura ürünler ve et bazlı sokak yiyecekleri, denetimsiz koşullarda taşındığında bu riskleri katlıyor. Midye gibi kabuklu deniz ürünlerinde ise kaçak avcılık kaynaklı toksin birikimi, zehirlenme vakalarını artırıyor. Yalova Midye Yetiştiricileri Birliği Başkanı Özerdem Maltaş, "Binlerce ton kaçak midye tüketiliyor; onaylı olmayan merdiven altı üretimler son derece sağlıksız. Tüketiciler menşei sorgulamalı" uyarısında bulunuyor.

Eskişehir Büyükşehir Belediyesi, iddialara henüz resmi bir yanıt vermedi. Ancak festivalin halka açık bir etkinlik olması, Tarım ve Orman Bakanlığı'nın acil denetim taleplerini gündeme getiriyor. Uzmanlar, etkinliğin iptal edilmesini veya sıkı hijyen kontrolleri getirilmesini öneriyor. Dr. Can, "Açıkta satılan yiyeceklerden uzak durun; son kullanma tarihlerini kontrol edin. Hijyenik olmayan yerler halk sağlığını riske atar" diyor.

Bu festival, Anadolu lezzetlerini kutlama fırsatını kaçırarak, rant ve ihmalin gölgesinde bir skandala dönüşebilir. Eskişehirliler, tatların ötesinde sağlığını korumak için tetikte olmalı. Gelişmeleri takip ediyoruz.

İlgili Haber:

Eskişehir’de “Anadolu Lezzetleri” Etkinliği Tepki Çekti: “Ücretsiz Yemek Dağıtımıyla Toplu Zehirlenme Riski”